Avukat Volkan Akalp, “Mükellefiyet Sona Erse De Elektronik Tebligat Yapılabilecek”

Mükellefiyeti sona eren kişilere yapılacak elektronik tebligatın akıbeti vergi dava daireleri kurulu kararı kapsamında çözümlendi. Akalp Hukuk Bürosu Kurucusu Av. Ahmet Volkan Akalp, Resmî Gazete’de yayımlanan karar ile mükellefiyetini kendi iradesiyle sona erdiren veya mükellefiyeti resen terkin edilen gerçek kişilere mükellefiyetinin sona erdiği tarihten sonra yapılacak tebligatın, elektronik ortamda yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığını açıkladı.

Kişilerin mükellefiyetleri sona erdikten sonra elektronik tebligat yapılıp yapılamayacağı noktasında soru işaretleri bulunuyordu. Av. Ahmet Volkan Akalp bu soru işaretlerine yönelik açıklamalarda bulundu. Akalp, “Resmî Gazete’de yayımlanan karar ile mükellefiyetini kendi iradesiyle sona erdiren veya mükellefiyeti resen terkin edilen gerçek kişilere mükellefiyetinin sona erdiği tarihten sonra yapılacak tebligat elektronik ortamda gerçekleştirilebilecek.” dedi.

Ticari Kayıt Silindiği Zaman Elektronik Tebligat Gönderilemiyor

Tüzel kişilerin elektronik tebligat adreslerinin kapatılmasının, ticaret sicil kayıtlarının silinmesi şartına bağlandığını aktaran Akalp şunları söyledi: “Ticari şirketlerin tüzel kişiliği, ticaret sicilinden silinmeleri halinde son bulacağından ancak bu halde elektronik tebligat sisteminden çıkış yapmış sayılacaklarının kabulü de son derece olumlu bir karar. Elektronik tebligat sistemine dahil olan tüzel kişi şirketlerin bu sistemden çıkabilmesi, dolayısıyla şirkete yönelik elektronik tebligat göndermenin imkânsız haline gelmesi ancak ve ancak ticaret sicil kaydının silindiği tarih itibarıyla mümkün oluyor. Bunun dışında gerçekleşecek herhangi bir hal yasal bir zemine dayanmadığından mükellefin elektronik tebligat adresi kapatılmamış olacak, dolayısıyla şayet yetkili makam ilgiliye vergilendirmeye ilişkin bir evrak tebliğ etmek istediği takdirde bunu elektronik tebligat yöntemi ile gerçekleştirirse yapılan bu tebliğ işlemi hukuka uygun oluyor.” 

Ayrıca Akalp, “Elektronik tebligat sistemine dahil olan tüzel kişilerin mükellefiyeti sona ermiş olsa bile ticaret sicilinden kayıtları silinmediği müddetçe elektronik posta adreslerinin kullanıma açık olması nedeniyle elektronik tebliğ işlemine zemin hazırlanmış olacak ve yetkili makamların elektronik tebligat usulüne başvurma imkanları mümkün olacağından mükelleflerin elektronik tebligatlarını kontrol etmesi faydalı olur.” dedi.

Elektronik Tebligatlar Kontrol Edilmeli

Ticari, zirai ve mesleki kazancı olanlar ile kurumlar vergisine tabi mükelleflerin elektronik tebligat sistemini kullanmalarının zorunlu olması nedeniyle gerçekleşecek tebliğ işleminin elektronik ortamda yapılma ihtimalinin her zaman için bulunduğunu söyleyen Akalp, “Bununla beraber elektronik ortamda yapılan tebligat, muhatap tarafından okunup okunmadığına bakılmaksızın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılıyor. Bu halde elektronik tebligat sistemini kullanması zorunlu olan mükellefler ile gönüllü olarak elektronik tebligat adresi edinen mükelleflerin, mükellefiyetleri sona ermiş olsa bile gerçek kişilerin ölümü veya gaipliğine karar verilmesi, tüzel kişilerde ise ticaret sicil kaydının silinmesi durumları gerçekleşmediği müddetçe elektronik tebligat adresleri kullanıma açık olacağından idare tarafından vergilendirmeye ilişkin önemli hukuki sonuçlar doğurabilecek belgelerin bu sistem üzerinden iletilmesi mümkün olacak ve iletildiği takdirde ise beşinci günün sonunda tebligat yapılmış sayılacaktır. Dolayısıyla mükellefler, mükellefiyetlerinin son bulması durumunu herhangi bir tebliğ işleminin kendilerine konu edilemeyeceği şeklinde yorumlamamalı ve muhakkak elektronik tebligat adreslerini kontrol etmelidir. Aksi takdirde ise beşinci günün sonunda yapılmış kabul edilen bir tebligat nedeniyle yasal süresi içerisinde gerçekleşmesi gereken ve hukuk dünyasında sonuç doğurabilecek bir durumun meydana gelmesi mümkün olacak ancak ilgilinin tebligattan hiçbir şekilde haberdar olmaması nedeniyle kendisi açısından hukuki veya cezai sonuç doğabilecek önemli hak kayıpları yaşanabilir.” diye konuştu.