Corona Günlerinde Şirketlerimiz Ve Yöneticilerine Kulak Veriyoruz
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik yılmaz
Pandemi konusunda ülkemizin ve dünyanın geçirdiği bu zorlu dönemi kısaca tanımlamak ve kişisel görüşünüzü dinlemek isteriz sizden?
Bütün dünya gözle görülmeyen ortak bir düşmana karşı savaşıyor. Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın ifade ettiği gibi “Sorun küresel, mücadele ulusal.” Çok şükür, ülkemiz çok kaliteli bir sağlık sistemine sahip. Bu sayede diğer ülkelere kıyasla salgın sürecini daha başarılı bir şekilde yaşıyoruz. İnşallah bu salgın bir an önce bitecek ve normal hayata döneceğiz. Bu sürede Sağlık Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda kurallara harfiyen uyarak kontrollü normalleşme sürecine devam etmeliyiz. Tedbirleri azaltırsak, bugüne kadar gösterilen bütün çabalar heba olabilir.
Pandemi dönemi bir yönetici olarak Birliğiniz ve Esnafımız için ne anlam ifade ediyor? Nasıl bir dönem yaşıyorsunuz? Bize kısaca bahseder misiniz?
Bugüne kadar esnaf ve sanatkarımızın hukuki ve maddi sorunlarını çözmek için çok mücadele ettik ve bu alanda çok kazanımlar elde ettik. Bugün ise insan sağlığını önceleyerek faaliyetlerimizi yürütmeye çalışıyoruz.
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, proje ve eğitim odaklı bir kurumdur. 1 yıl içinde esnafın gelişimi için çok sayıda eğitim ve proje programı uygularız. Maalesef salgın nedeniyle halihazırda devam eden projelerimize ve eğitimlerimize bile ara vermek zorunda kaldık. Mümkün olan projeleri ise online olarak sürdürüyoruz.
Esnafımız ise çok zor bir süreçten geçiyoruz. Üyelerimizin yüzde 32’si salgın nedeniyle iş yerlerini açamadı. Açık olan iş yerlerinin ise ciroları düştü.
Pandemi ile beraber çalışma hayatınızda neler değişti? bu değişikliği ne kadar daha sürdürmeyi planlıyorsunuz?
Salgının ilk dönemlerinde birçok kurum vardiyalı çalışma sistemine geçti. Bazı işletmelerde personeller evden çalıştı. Bu zor dönemde esnafın yanında olmak ve kredi işlemlerinde yardımcı olmak için İSTESOB olarak tam kadro çalışmaya devam ettik. Esnaf Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü’nde salgın öncesine göre daha yoğun bir mesai yaşandı. Tabi ki, önlemleri en üst düzeyde tuttuk. Hiçbir çalışanımızın ve bizden hizmet alan esnafımıza virüs bulaşmaması için elimizden geleni yaptık. Çok şükür şu ana kadar da başarılı olduk.
Salgın öncesi olduğu gibi ben, yönetim kurulu arkadaşlarım ve mesai arkadaşlarımla geceli gündüzlü, mesai mefhumu tanımadan esnafımıza hizmeti sürdürüyoruz. Bu durum salgın sonrasında da aynen devam edecek.
Cumhuriyet dönemiyle beraber ülkemizdeki Esnaf Birliklerinin en köklülerinden birisi olarak, bunun sizlere yüklediği özel bir misyon ve sorumluluk olduğunu düşünüyoruz. Kuruluşunuzdan bugüne kadar Esnaf Örgütlenmesine İSTESOB’un sağladığı katkıları kısaca dinlemek isteriz?
1951 yılında kurulan İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, en fazla üyeye sahip kamu niteliğindeki sivil toplum kuruluşlarından biridir. 225 bin 797 üyemiz var. İstanbul, ülkemizin ve dünyanın göz bebeği. Atalarımızdan bize yadigar bu kıymetli şehirde binlerce esnafın temsilcisi olmak gurur verici olduğu kadar ağır sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Bu yüzden faaliyetlerimizi, hizmetlerimizi sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek olacak şekilde yapmaya çalışıyoruz. Esnaf ve sanatkarın teknik ve teorik gelişimine katkı sunacak, camiamızın daha kurumsal bir yapıya sahip olmasını sağlayacak alanlarda öncü olduk. Meslek kuruluşlarımızın dijitalleşmesine ve hizmetlerimizde teknolojinin kullanılmasına öncülük eden yine biz olduk. Kalkınma Ajanslarıyla, uluslararası kurumlarla iş birliği yaparak proje geliştiren ilk esnaf teşkilatı olduk. Açtığımız bu yol sayesinde binlerce esnaf kendini geliştirme fırsatı buldu ve bu sayede yeni istihdam ve iş alanları yaratıldı. Projelerimizle sadece İstanbul’a değil Türkiye’ye örnek olduk.
Birliğiniz ve Bağlı üyeleriniz açısından 2019’u nasıl geçirdiniz ve 2020 yılını nasıl geçiriyorsunuz? Esnafımızın temel sorunları ve bunlar için düşündüğünüz çözüm önerilerinizi kısaca dinlemek isteriz
2019 yılında hayatın olağan akışı içinde esnafın çözüm bekleyen sorunları vardı ama 2020, bize yepyeni bir gündem getirdi. Salgın tedbirleri kapsamında İstanbul’da 16 farklı sektörde 67 bin 717 esnaf ve sanatkarın iş yeri tamamen veya kısmen kapandı. Esnaf ve sanatkar, kira borcunu, aldıkları ürünlerin parasını ve yanında çalışanın parasını ödemekte zorluk çekti. İstanbul’daki faaliyet gösteren her 4 esnaftan 3’ü banka kredisi ile salgın sürecinde ayakta durmaya çalıştı.
Esnafın üretime ve istihdama katılabilmesi için faizsiz kredi desteğine ihtiyacı var. Toplu taşıma bir kamu hizmetidir. Ulaşım sektöründeki esnafımız da bu süreçte zarar gördü. Aynı şekilde taksi, minibüs, özel halk otobüsü ve servis aracı işletmecilerine nakdi yardım yapılması ve bu araçlar için salgın süreci boyunca akaryakıttaki KDV ve ÖTV’nin kaldırılması çok büyük bir hizmet olacaktır. Zorunlu olarak kapatılan iş yerlerinin vergi, SGK borçları ertelenmeli. Ve en önemlisi bütün esnaf ve sanatkarımız için bir kereye mahsus olmak üzere ticari sicil affı getirilmeli. Bu desteklere ilaveten, mücbir sebeple iş yeri kapalı olan esnaftan tabela vergisi, çevre vergisi ve işgaliye harcı geçici olarak alınmamalı, ulaşım sektöründeki şoför esnafına, yakın temas gerektiren berber, kuaför, dövmeciler ve güzellik uzmanlarına, gıda sektöründe çalışanlara kovid-19 testi yapılmalı. Salgın döneminde iş yerleri kapalı olduğu için hiçbir gelir elde edemeyen bu yüzden kiralarını ödeyemeyen işletmeler var. Bu durumdaki esnaf ve sanatkarımız kendilerine kira desteği verilmesi yönünde bize çok fazla talep iletiyorlar.
Esnafımızın ve üyelerinizin gelecek kaygısını ve büyüme hedefini önemseyen bir yönetici ve Birlik olduğunuzu yakından biliyoruz. Esnaflığa yeni başlayan meslektaşlarınıza ne tavsiye edersiniz? Nelere dikkat etmeleri gerekir sizce?
Esnaflığa adım atacak kişiler yeniliğe açık olmalı. Bilgi ve teknoloji çağındayız. Tüketim alışkanlıkları değişiyor. Esnafımız Ahilik ruhunu koruyarak, yeni dönemin şartları doğrultusunda kendini geliştirmeli. Teknoloji ile teknik kapasitesini arttırmalı, e-ticaret ile pazar payını genişletmeli. Biz de bu amaçla sadece 2 yıl içinde 10’dan fazla teknoloji ve e-ticaret odaklı proje gerçekleştirdik. Kendini geliştirmek isteyen esnafımız mutlaka bize başvursun. Esnafımız eğitimlerimizden, projelerimizden ücretsiz bir şekilde yararlanabiliyor.
Bildiğiniz üzere, Katılım Finans Sektörünü merkezine alan fakat konvansiyonel Finans Sektörünü de büyük rolünün de farkında olarak, tüm ekonomik dinamikleri de içselleştiren genç bir haber kanalıyız. Bu alanda ki önemli bir açığı doldurmak üzere yol çıktık. Genç bir haber kanalı olarak bizlere neler önerirsiniz? Çıktığımız bu uzun yolda önerileriniz ve fikirleriniz bizlere ışık tutacaktır. Öncelikle çıktığınız bu yolda size sonsuz başarılar diliyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Türkiye’de eksikliği hissedilen bir alanda büyük bir sorumluluğunuz olacak. Bu alanı hakkıyla dolduracağınıza inanıyorum. Biz nasıl esnafımızdan gelen görüşler çerçevesinde hedeflerimizi belirliyorsak, eminim siz de okuyucularınızdan gelen olumlu ve olumsuz eleştiriler çerçevesinde hareket edeceksinizdir. Yapıcı eleştirilerin size yol gösterici olacağını düşünüyorum. Esnafımızın sesi olmanızı, Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturan ahilerimize sayfalarınızda geniş yer vermenizi bekliyorum.