Lapa Lapa Zam Yağıyor!
Öyle sıkıntılı ve sancılı süreçten geçiyoruz ki Ankara, halkın nasıl yaşadığını, ne yiyip içtiğini bilmiyor. Danışmanların, il başkanlarının veya müdürlüklerin, CİMER‘in, her ilde 100 kişiden oluşan parti yöneticilerinin ne iş yaptığını inanın merak ediyorum. Halk sokağa çıkma yasağı ile, kepenk kapatma ile, zaruri harcamalarını azaltma ile isteyerek veya istemeyerek elini taşın altına koyuyor. Birazda ekonomiyi yönetenlerin her alanda; gerek tasarruf, gerek yardım, gerekse vergiler konusunda ellerini taşın altına koymaları gerekiyor. Ülkemizde halkın hissettiği enflasyon oranı yüzde 40’larda. Kış kendini hissettirdiği bu günlerde elektrik ve doğalgaz faturaları vatandaşların evini ısıtmakla kalmıyor, cebini de yakıyor! Bu gerçekler ışığında TUİK‘in yazıp, yönetip ve oynadığı bir sinema kuşağı ile karşı karşıyayız(!)
Öncelikle TUİK tam bağımsız bir şekilde güvenilirliğini kazanmalı ve sepet de sadece temel ihtiyaç ürünleri yer almalıdır. Ekonomi ve Merkez Bankası yönetiminin değişmesi ile başlatılan ekonomik reform geç kalınmadan hayata geçirilmelidir. Finansal dengeler minimum seviyeye inmeden, Dolar ve faiz düşmeden fiyat artışlarının önüne geçilemez. En önemlisi vatandaşın TL’ye olan güveninin tekrar kazandırılması gerekiyor. Geçen yıl yaşadığımız döviz mevduatı alımları, 2021 yılının ilk haftasında da artarak devam etti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın, “yastık altındaki dövizinizi bozdurun” çağrısına yurtiçi yerleşikler kulak tıkar oldu. Merkez Bankası haftalık para ve banka istatistiklerine göre, 8 Ocak haftasında 235 milyar 857 milyon Dolar ile döviz mevduatı yeni rekor seviyesine ulaştı. Bir önceki haftaya göre 199 milyon Dolar’lık bir artış yaşandı. Bunun yanında TL’ye duyulan güvensizlik altın talebinin artmasına da neden oluyor. Vatandaşın yastık altında tuttuğu altının değerinin 250-280 milyar Euro’ya ulaştığı tahmin ediliyor.
Fiyat artışlarını sadece iktidara yüklemek haksızlık olur. Bazı üretici, aracı, satıcı ve sağlayıcılara ayrı bir parantez açmak gerekiyor. İktidarda kim olursa olsun. Ülkemizde fırsatçılar olduğu sürece biz hiç bir zaman Almanya, Finlandiya, Norveç olamayız. Çünkü yangından mal kaçırırcasına olağanüstü durumlardan nemalanan, ürünlere keyfi zam uygulayan fırsatçılar var bu ülkede! Ticaret Bakanlığı bu kişilerin üzerine giderek ceza uyguluyor. Yeterli mi? değil. Daha fazla denetmen, müfettiş veya personel ile bu kişilere göz açtırmamak gerekiyor. Tabi bu durumda tüketicilere de görev düşüyor. Haksız fiyat artışı uygulayan firmaları üşenmeden en fazla 5 dakikanızı ayırarak şikayet edin. Şikâyet edin ki sizin biraz daha fazla harcamanıza, belki tasarrufunuza, çocuklarınızın geleceğine göz dikenlere gereken cezalar verilsin. Fahiş zam yapan işletmeleri, internet sitelerinden ekran görüntüsü alarak, markette ise raf fotoğrafını çekerek Play Store’dan kolayca indirebileceğiniz HFA‘ ya, Ticaret İl Müdürlüklerine ve Alo 175‘e şikayet edebilirsiniz (https://ticaret.gov.tr/tuketici/alo-175). Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı, haksız fiyat artışı ve stokçuluğa ilişkin şikayetlerin 7 gün 24 saat hızlı bir şekilde iletilmesi için “0552 189 0 189” numaralı WhatsApp hattını hizmete sundu. Böylelikle tüketicilerden gelen ihbar ve şikayetler için gerekli işlemler hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.