Kadın Mükemmel Bir Varlık
Sabah işe geldiğim andan beri takıldığım konu kadının mükemmel bir varlık oluşu. Nelere göğüs gerdiğimiz, nelerle mücadele ettiğimiz, bir taraftan korunması gereken narin adlarımız, bir taraftan yapılması gereken sorumluluklarımız geliyor aklıma. Ben hallederim lafına o kadar alışkınım ki mutfak lavabosu tıkansa tesisatçı çağırmak yok ben hallederim, lambam patlasa ya da herhangi bir sigorta sorunu olsa elektrikçi çağırmak yok yine ben hallederim.
Uyandığım itibariyle yaptığım işler geliyor aklıma, gülüp geçtiğim engeller, ardı ardına sıralansa arşa uzanan gündeliklerim. Gece bebeğim için üç sefer uyandığım geliyor aklıma, 7 aydır tam bir uyku yüzü görmeyişim, bölünen rüyalarım, gözü kapalı mutfağa gidip mama alışlarım, yine gözü kapalı yavrumun karnını doyuruşlarım. Sabah gözü gözümde, yanağımda bebeğimin bir öpücüğüyle uyanışlarım, yorgunda olsam, hasta da olsam bir gayret yapılacak işlerimi ve bakılacak yavrumu hatırlayıp kalkışlarım geliyor aklıma. Ona güzel bir kahvaltı yaptırmak için verilen olağanüstü çaba ama kendimi ayaküstü geçiştirişlerim.
Hazırlanmamız, giydirişim, alt değiştirişim, çanta hazırlayışım. Bebesini sırtına vurup tarlaya giden, 100 koyunun hakkından gelen üzerine bir de kaynana dırdırı çeken köylü kadınlar gibi hissediyorum kendimi aynı olayı şehirli versiyonu. O gün yörük bir kadın belgeseli izledim 10 dakika kadar akşam erkenden yatıyoruz vücut yorgunluğu geçiyor diyordu kadın doğru da söylüyordu.
Bir akademisyen olarak geçmeyen beyin yorgunluğum geldi aklıma, sürekli bir yerlerde bir şeylerle uğraşım, danışmanlık yaptığım öğrencilerim, onlara yetebilme telaşlarım, doktora tez koşuşturmacalarım, ne anlatsam ne yapsam hangi ders notunu hazırlasam sorularına cevap arayışım ve bunun her anını şükür dualarıyla süsleyişim. Okula gittiğimizde kızım odada gezerken, bilgisayarı açıp idari görevlerimi yapışım, kurs açmak için alt yapıları hazırlayışım, sonra yine onu doyurma ve uyutma telaşım.
Tüm işlerime rağmen bakıcıya vermemek için son ana kadar direnişim yükümü bin katına çıkarışım, ona olan sevgim, korumak için panter haline dönüşüm, anneliğin tüm cilvelerini aşama aşama yaşayışım, hep bir az mı yedi, az mı oynadı, az mı ilgilendim sorularıyla gözlerimi gözlerine dikişim. Eve dönünce en az 2 çeşit yemek yapabilme telaşım hafta sonu temizliğe girişim.
Dışarıdan bakınca akademisyen, idari görevi olan merkez müdürü, yardımlaşma derneğine başkanlık yapan bir yönetici yanına gelince yavrusunu kendinden önce tutan bir anne, evinin temizliğini yapan bir ev kadını, yavrusunu sırtına alıp işe giden bir köylü kadını yani azizim sözün özü aynı işleri hatta daha fazlasını yapan milyonlarca kadından biri çünkü kadın aynı anda onlarca işi yürütebilen olağanüstü bir yaratık çünkü kadın gerçekten Mükemmel Bir Varlık.