Dolar 34,2418
Euro 37,0780
Altın 3.013,52
BİST 8.882,69
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
18°C
Hafif Yağmurlu
Cum 19°C
Cts 20°C
Paz 20°C
Pts 19°C

Türkiye İş Bankası’nın 100. Yılında Daron Acemoğlu ile Ekonomik Gelecek Konferansı

Türkiye İş Bankası’nın 100. yılına özel olarak düzenlenen Daron Acemoğlu ile Ekonomik Gelecek Konferansı, ekonomik vizyon ve geleceğe dair önemli tartışmaları bir araya getiriyor. Bu özel etkinlikte yerinizi alın!

Türkiye İş Bankası’nın 100. Yılında Daron Acemoğlu ile Ekonomik Gelecek Konferansı
28 Eylül 2024 00:00

Türkiye İş Bankası’nın 100. Yılında Konferans

Türkiye İş Bankası, kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla düzenlenen ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek 100. Yıla Bakış’ konferansında, Massachusetts Institute of Technology (MIT) Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Bloomberg HT’nin sorularını yanıtladı. Acemoğlu, Türkiye’nin dünya genelindeki gelişmelerin farkına varmaya başladığını vurgularken, yaşanan nüfus değişimleri ve küreselleşmenin yönü gibi konuların önemine dikkat çekti.

Acemoğlu, bu konularla ilgili olarak şunları ifade etti: “Son 10 yıla baktığımızda, Türkiye’de ekonomiye dair tartışmalar genellikle ‘İşsizlik ve enflasyon ne olacak?’ sorusu etrafında dönüyordu. Bu konular hâlâ kritik öneme sahip, ancak Türkiye artık dünya genelindeki akımları daha fazla gözlemlemeye başladı. Özellikle yapay zeka ve iklim değişikliği gibi konulara ilginin arttığını gözlemliyorum. Ancak, Türkiye’de yaşanan nüfus değişikliklerine yeterince önem verilmediğini düşünüyorum. Ayrıca, küreselleşme sürecinin nasıl bir değişim göstereceği, Türkiye için oldukça önemli bir mesele; bu konuya da daha fazla odaklanılması gerektiğini düşünüyorum.”

“Şirketlerin Yatırımları Denetlenmeli, İnsan Refahına Dikkat Edilmeli”

Acemoğlu, teknoloji şirketlerinin ülkeler arası güçlerinin giderek arttığını belirterek, bu şirketlerin devletler tarafından daha sıkı denetlenmesi gerektiğini söyledi. “Teknoloji şirketlerinin gücü yalnızca ülkeler içerisinde değil, ülkeler arasında da hissedilmektedir. Bu şirketlerle nasıl başa çıkacağımızı henüz bilmiyoruz. Bu sürecin Amerika ve Avrupa’da başlaması gerekiyor, fakat Türkiye de bu çabanın bir parçası olmalıdır. Şirketlerin yatırımlarının, insanların ve işçilerin refahına katkıda bulunacak bir şekilde yönlendirilmesi gerekiyor. Burada büyük bir problem var; ifade özgürlüğü, bilim ve demokrasi her zaman önemli, ancak önümüzdeki 20 yıl içerisinde bu konular çok daha kritik hale gelecek. Türkiye, bu alanlarda geri kalırsa, bunun bedelini ağır ödeyecektir.”

Acemoğlu, “Eğer Google veya Facebook gibi şirketleri denetlemek istiyorsanız, halkın haklarını savunmak zorundasınız. Ancak bunu yaparken demokrasinin ve ifade özgürlüğünün önemini unutmamak gerekir. Eğer bir devletin eline güç verirseniz, bu durum eleştirileri susturma riski taşır.” diyerek, denetim sürecinin nasıl işlemesi gerektiğine değindi.

“Çin’in Teknolojinin Yönü Üzerindeki Etkisi Pozitif Değil”

Acemoğlu, Türkiye gibi ülkelerin, kendi iş gücü piyasalarına uygun olan teknolojileri geliştirmeleri gerektiğini ifade etti. “Çin’in teknoloji şirketleri, Amerika’dakiler kadar güçlüdür ve onları sıkı bir şekilde denetliyor. Ancak, Çin’in teknolojinin yönü üzerindeki etkisi kesinlikle olumlu değil. Çin, yapay zeka gibi alanlarda insanları sürekli denetleyen ve sansür amaçlı kullandığı teknolojiler geliştiriyor. Bu teknolojileri muhalefeti susturmak için kullanıyorlar. Üstelik, Çin bu teknolojileri ihraç etme yoluna gidiyor. Huawei gibi şirketler, son yıllarda birçok demokratik olmayan ülkeye bu teknolojileri satmıştır. Denetim yapılabileceği gösteriyor, ancak tek bir ülkeye güvenmek yeterli değildir. Türkiye, Meksika, Brezilya, Endonezya gibi ülkelerin kendi şartlarına uygun teknolojilere ihtiyacı var.” dedi.

“BRICS Yerine Başka Bir Yapılanmaya İhtiyacımız Var”

Acemoğlu, Türkiye’nin BRICS üyeliği konusunda da farklı bir duruş sergileyerek, teknolojiye odaklanan başka bir gruba katılmanın daha faydalı olduğunu vurguladı: “Benim uzun süredir belirttiğim bir nokta var; Türkiye, Meksika, Brezilya ve Endonezya gibi ülkelerin bir araya gelerek teknolojinin yönü ve belki de küreselleşmenin yönü üzerine seslerini yükseltebileceği bir platforma ihtiyaçları var. Şu anda Türkiye, BRICS’e katılmaya çalışıyor; ancak BRICS, Çin ve Rusya’nın kontrolü altında olan tehlikeli rejimlerdir. Bu nedenle, teknolojiye odaklanan alternatif bir yapılanmaya ihtiyaç var.”

Acemoğlu, “Bilim ve ifade özgürlüğünün bağımsız olması, demokratik kurumların güçlü bir şekilde varlığı çok önemli. Ne yazık ki, Türkiye’de bu alanlar oldukça zayıf durumda. Demokrasinin ve ekonomik büyümenin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için devlet ve toplum arasında bir denge kurulmalıdır. Ancak bu dengenin eksikliği, eğitimin geride kalması gibi büyük problemleri de beraberinde getiriyor. Eğitimin sağlıklı bir yapıya kavuşabilmesi için ifade özgürlüğü ve bilime değer verilmesi gerekmektedir. Türkiye’de, bilgisayar, istatistik ve iktisat gibi günümüzün önemli konularına yeterince odaklanılmıyor. Bu durum, en iyi yeteneklerin Türkiye’yi terk etmesine neden oluyor. Peki, bu beşeri sermaye nereden gelecek? Beşeri sermaye olmadan, adaptasyonları nasıl gerçekleştireceğiz?” diyerek Türkiye’nin mevcut sorunlarına dikkat çekti.