Dolar 34,2613
Euro 37,0549
Altın 3.012,23
BİST 8.779,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 20°C
Paz 19°C
Pts 19°C

Türkiye İş Bankası’nın 100. Yılı ve Ekonomik Büyüme Üzerine Analiz

Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı dolayısıyla yapılan analizde, bankanın ekonomik büyümeye katkıları, sektördeki rolü ve gelecek vizyonu ele alınıyor. Bu özel dönüm noktasının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini keşfedin.

Türkiye İş Bankası’nın 100. Yılı ve Ekonomik Büyüme Üzerine Analiz
28 Eylül 2024 01:00

Türkiye İş Bankası’nın 100. Yılı ve Atatürk Vizyonu

Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı dolayısıyla düzenlenen “Atatürk Vizyonuyla Gelecek 100. Yıla Bakış” konferansında, Chicago Üniversitesi Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, Bloomberg HT’nin sorularını yanıtladı. Akçiğit, verimlilik artışının ekonomik büyüme üzerindeki kritik etkisini vurgularken, Türkiye’nin sahip olduğu güçlü yönleri belirleyip bu alanlarda yapay zeka yatırımları yapılmasının önemine değindi.

Akçiğit’in konuşmasında öne çıkan bazı detaylar şöyle:

  • Ülkelerin Öncelikleri: Ülkeler, eğitim, piyasa rekabeti ve verimliliği önceliklendirmekte benzer eğilimler göstermektedir. Verimlilik artışı olmadan ekonomik büyüme sağlanamayacağını ifade etti.
  • Verimlilik Artışları: Verimlilik artışlarının sebepleri ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Örneğin, Polonya, kamu iktisadi teşebbüslerini rekabet ortamına sokarak uzun vadede 2030 yılında İngiltere’yi geçmeyi hedefliyor.
  • Güney Kore’nin Başarısı: Güney Kore, bilimsel gelişmelere büyük önem vererek, dünya genelindeki 18 değerini kendi ülkesine getirip önemli bir araştırma kurumu kurmuştur.

Türkiye’nin verimlilik konusunda ilerleme kaydetmediğini belirten Akçiğit, “Türkiye’deki verimli hikayesinden ne yazık ki kalıcı bir verimlilik artışımız yok. Kısa vadeli büyümeler geçici olmaktan öteye gidemiyor ve bulunduğumuz yere geri dönüyoruz.” dedi. Ekonomik stabilitenin eksikliğinin enflasyonu doğurduğunu da ekleyerek, politikaların koordinasyon içinde olması gerektiğini vurguladı.

Akçiğit, “Biz her zaman para politikaları üzerinden büyümeyi hedefliyoruz. Tansu Çiller döneminde tartışılan konular bugün de geçerliliğini koruyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Güçlü Yönlerine Yatırım Yapılması Gerekiyor

Akçiğit, Türkiye’nin ekonomik yapısına dair önemli tespitlerde bulundu. “Türkiye’de ekonomiye giren firmaların verimlilik oranları, çıkan firmalara göre oldukça düşük. Ekonomik merkeziyetçilikten uzaklaşıp, rekabetin daha yoğun olduğu bir özel girişimci ortamına geçmemiz şart.” dedi. Ayrıca, kamu iktisadi teşebbüslerinin verimlilik artışının özel sektöre göre daha düşük olduğunu belirtti.

Dünyanın büyük devrimler yaşadığını ve yapay zekanın bu devrimlerden biri olduğunu belirten Akçiğit, “Orta gelir tuzağında sıkışmış ülkeler, genellikle gelişmiş ülkelerle rekabet etmekten çekiniyorlar. Ancak, teknolojik devrimler orta gelirli ülkeler için yeni fırsatlar sunuyor.” şeklinde konuştu. Doğru eğitim ve yatırımlarla, orta gelir seviyesindeki ülkelerin en zengin ülkelerle masaya oturabilecek konuma gelebileceğini ifade etti.

  • Çin’in Başarısı: Elektrikli araçlar konusunda, Çin’in fakir bir ülke olmasına rağmen dönüşümü etkili bir şekilde kullanarak dünya çapında en önemli üretici haline geldiği örneğini verdi.
  • Türkiye’nin Güçlü Alanları: Türkiye’nin güçlü yönleri; tarım ve sağlık sektörleridir. Akçiğit, “Türkiye’de çıkan makalelerin yüzde 50’si sağlık alanında. Biz yapay zekayı tarım ve sağlıkla nasıl entegre edebiliriz?” diye sordu. Yapılan yatırımların kıymetli olduğunu ancak başka ülkelerin izinden gitmenin Türkiye’yi her zaman ikinci plana iteceğini belirtti.