Christian Wulff’tan Türkiye-Almanya İlişkileri Üzerine Değerlendirmeler

Christian Wulff’tan Türkiye-Almanya İlişkilerine Dair Önemli Açıklamalar

Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı ve Türkiye-Almanya Ekonomi Konseyi Eş Başkanı Christian Wulff, Bloomberg HT’ye verdiği röportajda Türkiye-Almanya ilişkileri ve geleceğe dair beklentileri hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Wulff, “Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler istisnai bir öneme sahip. Bu ilişki, her iki halk arasındaki derin tarihsel bağlardan ve karşılıklı etkileşimlerden doğmaktadır. Her Türk ailesinde bir dönem Almanya’da yaşamış ya da Almanya ile bağlantısı olan bireyler bulunmaktadır. Aynı şekilde, birçok Alman, ekonomik ilişkiler ve turistik nedenlerle Türkiye’yi ziyaret ediyor. Bu nedenle, iki ülke arasında benzersiz ve güçlü bir bağ var ve bu durum birçok potansiyeli içinde barındırıyor.” şeklinde konuştu.

Wulff, Türkiye ve Almanya’nın bilim, araştırma, enerji, yenilenebilir enerji ve savunma teknolojileri gibi birçok alanda ortak projeler geliştirebileceğine dikkat çekti. “Bu iki ekonomiyi, toplamda yüz yetmiş milyon tüketici ile bir araya getirmek, kaçırılmaması gereken bir fırsat” diyen Wulff, Türk-Alman İş Konseyi eş başkanlığı gibi özel bir pozisyonda bulunarak, öncü girişimcilerle işbirliği yaptıklarını ifade etti.

Wulff, dünya genelinde çatışmaların artarken işbirliğinin öneminin daha da fazla hissedildiğini belirtti. “Fransız filozof Henri Levy, 21. yüzyılın henüz başlamadığını çünkü iklim değişikliği gibi küresel sorunların çözümünde işbirliğine ihtiyaç olduğunu ifade etmişti. Ancak, milliyetçilik, ırkçılık ve korumacılığın yeniden yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. Bu durum, tarihin karanlık dönemlerinin hala bizlerle olduğunu gösteriyor.” diye ekledi.

“Türkiye’nin Avrupa’ya Yakın Olması Bir Avantaj”

Alman ekonomisinin mevcut durumu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Wulff, “Alman ekonomisi bazı zorluklarla karşı karşıya, büyüme rakamlarının olumsuz gelmesi bekleniyordu.” dedi. Türkiye’nin, Avrupa’ya yakın olmasının büyük bir avantaj olduğunu vurgulayan Wulff, “Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de çok sayıda genç iş gücü olacak. Dünya genelinde iş gücü sıkıntısı yaşanıyor ve Türkiye’nin coğrafi konumu, bu durumu avantaja çevirebilir.” şeklinde konuştu.

Wulff, Türk otomotiv sektöründen örnekler vererek, Volkswagen ve Ford gibi şirketlerin üretimlerini Türkiye’de yapmayı düşündüğünü belirtti. “Türkiye, güvenilir bir üretim merkezi olarak öne çıkıyor. Lojistik yolları iyi, bu da Türkiye’nin potansiyelini artırıyor.” dedi. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin insanlarının ülkede kalmasını sağlamak için hukukun üstünlüğü, piyasa ekonomisi ve güvenilirlik alanlarında daha fazla çaba göstermesi gerektiğini ifade etti.

“Vize Süreçlerinin Hızlandırılması ve Basitleştirilmesi Önemli”

Wulff, vize süreçleri hakkında da değerlendirmelerde bulundu. “Vize konusu, gündemin önemli maddelerinden biri. Prosedürlerin hızlandırılması ve basitleştirilmesi, yüksek öncelik taşımaktadır.” dedi. Özellikle İstanbul’daki başkonsolosluğun dijitalleşmesinin, vize başvurularının daha hızlı işlenmesine katkı sağlayabileceğini vurguladı. “Sığınma başvurularında dikkatli olmalıyız. Ekonomik işbirliği için yapılan başvurular ile sığınma başvurularını ayırmamız gerekiyor.” diye ekledi.

Wulff’un konuşmasında öne çıkan diğer noktalar ise şöyle sıralandı:

• Pek çok Türk kökenli Alman, Almanya ekonomisinin başarısında önemli bir rol oynamaktadır.
• Yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın artması, toplumsal tartışmaları zehirlemektedir.
• İşbirliği, değişim ve ortaklık ortamının güçlendirilmesi gerekmektedir.

Alman ekonomisinin mevcut sorunları hakkında da görüşlerini paylaşan Wulff, “Alman ekonomisi, üçüncü büyük ekonomi olmasına rağmen, bürokrasi ve aşırı kurallar nedeniyle zorluklar yaşıyor. Bu durumu aşmak için dönüşüm şart.” dedi. İklim değişikliğiyle mücadelede ve yeni teknolojilere geçişte Türkiye ile işbirliğinin önemine dikkat çekti.

“İki Ekonomi Arasında Gerçek Fırsatlar Var”

Wulff, Türkiye ile Almanya arasında işbirliği fırsatlarının mevcut olduğunu belirtirken, “Türkiye’deki genç iş gücü, Almanya’nın geleceği için büyük bir potansiyel taşıyor.” dedi. Ayrıca, Türk ve Alman bankalarının yakın işbirliği içinde çalışması gerektiğinin altını çizdi. Enerji sektöründe de Türkiye’nin güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları açısından iyi bir konumda olduğunu vurguladı.

Son olarak Wulff, aşırı milliyetçilik ve yabancı düşmanlığının engellenmesi gerektiğini belirterek, “İşbirliği ve dayanışma, küresel ekonominin büyümesi için kritik öneme sahip. Korku yerine cesaretle hareket etmeli ve farklı kültürler arasında köprüler kurmalıyız.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Filistin ve İsrail arasındaki barışın sağlanması için Türkiye ve Almanya’nın önemli bir rol oynayabileceğini umduğunu belirtti.