ABD Serbest Ticaret Anlaşmaları ve Gümrük Vergileri Üzerine Analiz

Son analizler, ülkelerin ABD ile olan serbest ticaret anlaşmalarının (STA) mevcut durumda güvende olmadığını ortaya koyuyor. Bu durum, Scott Bessent’in Hazine Bakanı olarak atanacağının duyurulmasının ardından daha da belirgin hale geldi. Bu gelişme, gümrük vergilerinin, Trump’ın ekonomik gündeminin en üst sıralarında yer aldığını gösteriyor.

Gümrük vergileri, ABD’nin toplam ticaretinin yaklaşık %40’ını kapsıyor. Trump’ın en son yaptığı açıklamalar, bu vergilerin sadece üç ülkeyle sınırlı olmasına rağmen, ABD’nin Euro Bölgesi dışındaki üç büyük ticaret ortağına uygulanacağından ekonomik etkisinin büyük olacağı öngörülüyor.

Gümrük vergilerinin, yasama yoluyla değil, doğrudan yürütme yetkisi kullanılarak uygulanacağı belirtiliyor. Deutsche Bank araştırmacılarına göre, bu üç ülkeyi hedef alan gümrük vergileri, daha geniş bir yürütme yetkisi kullanılması için bir açılış hamlesi olabilir.

ABD Kongresi’nde Çin’e yönelik mevzuatın yakından takip edileceği düşünülüyor. Gümrük vergisi tartışmalarının, mevzuat yoluyla stratejik bir konu haline gelip gelmeyeceği ise büyük bir belirsizlik olarak öne çıkıyor.

Araştırmacılar, bu süreçte karmaşık tedarik zincirlerine dikkat çekiyor. Özellikle, Euro/dolar paritesinin Avrupa ticaretine dair bahsedilmemesine rağmen, bir rahatlama ile tepki verdiği gözlemleniyor.

Alman otomobil üreticilerinin Meksika’daki büyük çaplı üretim kapasiteleri ve bu ülkenin Çin ile artan ticareti, Meksika üzerindeki gümrük vergilerinin olumsuz etkisini artırma riski taşıyor. Kanada ise gelişmiş ülkeler arasında ekstra gümrük vergilerine en duyarlı olmasına rağmen, mevcut riskler karşısında en az fiyatlandırılmış ülke konumunda öne çıkıyor.

Deutsche Bank araştırmacılarına göre, piyasa tepkisinin ne kadar yumuşak olursa, gümrük vergisi olasılığının o kadar yükselebileceği ifade ediliyor. Ayrıca, araştırmacılar piyasa katılımcılarına, Trump’ın yeni sosyal medya platformu Truth Social’ı yakından takip etmelerini öneriyor.