Dolar 34,6229
Euro 36,2471
Altın 2.907,25
BİST 9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11°C
Az Bulutlu
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Sal 11°C
Çar 12°C
Per 14°C
Cum 14°C

Türk-İş Ekim 2020 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Açıklaması

Türk-İş Ekim 2020 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Açıklaması
26 Ekim 2020 14:04

Türk-İş Ekim 2020 Açlık ve Yoksulluk Sınırı verilerini değerlendirdi.

Türk-İş Ekim 2020 Açlık ve Yoksulluk Sınırı verilerini değerlendirdi. Yapılan açıklama şu şekilde.

  • Koronavirüs döneminde geçim şartları daha da ağırlaştı.
  • Dört kişilik ailenin açlık sınırı 2.482 tl, yoksulluk sınırı 8.086 tl
  • Mutfak enflasyonu bir aylık yüzde 1,41; on iki aylık yüzde 20,59 arttı.
  • Bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti tutarı 3.036 tl
  • Asgari ücret ise iki ay daha 2.324,70 tl
  • Ücretsiz izne çıkanlara, aylık nakdi destek 1.168 tl

Yaşanan Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde, işsizlik ve enflasyon baskısı nedeniyle, hane gelirleri hızla düşmektedir. Bu durum, çalışan ve emeklileri zor durumda bırakmakta, geçim koşulları bu kesim açısından giderek ağırlaşmaktadır.

Çalışanların iş güvencesi ve gelir kaybında yaşanan olumsuzluklar giderek artış göstermektedir

Çalışanların iş güvencesi ve gelir kaybında yaşanan olumsuzluklar giderek artış göstermektedir. Yetersiz belirlenen asgari ücretle milyonlarca çalışan ailesiyle birlikte günlük yaşamını sürdürmeye çalışırken, küresel salgınla birlikte yaşanan ekonomik kriz sonrası yine milyonlarca çalışan kısa çalışma ödeneği tutarıyla geçinmek durumundadır. İşini kaybeden milyonlarca işçi düşük işsizlik ödeneğine mahkûm kalmıştır. Ücretsiz izne –talebi olmaksızın işverenin tek taraflı iradesiyle- çıkarılan işçilere ise sadece günlük 39 TL nakdi ücret desteği verilmektedir. Kayıtdışı çalışan ve sayıları giderek artan milyonlarca işsiz ise toplumun iktisaden en düşük ve çaresiz kesimini oluşturmaya devam etmektedir.

Çalışanların istihdama yaklaşımı ve beklentisi Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından tanımlanan “insana yakışır iş” kapsamındadır. Bu ortamın sağlanması özellikle ekonomik ve sosyal çalkantıların, belirsizliğin olduğu dönemlerde daha fazla önem taşımaktadır. Çalışanların adil ve yeterli bir ücrete sahip olmaları, işyerinde güvenli ve sağlıklı çalışma şartlarının olması en temel haklar arasındadır.

Ancak, mevcut şartlarda çalışanların hakları daha da geriletilmekte

Ancak, mevcut şartlarda çalışanların hakları daha da geriletilmekte, TBMM’ye sevk edilen kanun teklifleriyle iş yasasının -yıllara dayanan- koruyucu hükümleri bir bir ortadan kaldırılmak istenmektedir. Bu yapının sosyal huzur ve iş barışı sağlamayacağı açıktır. Çalışanlar aileleriyle birlikte açlığa ve yoksulluğa maruz kalmaktadır. 

TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) çalışanların geçim şartlarını otuz üç yıldan bu yana aralıksız olarak her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması sonuçlarıyla ortaya koymaktadır.

Kuşkusuz her zaman vurgulandığı üzere, bu hesaplama ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir tutarını ortaya koymaktadır. Ancak ülkede istihdam edilenlerin sayısı çok azdır ve giderek de azalmaktadır. İstihdam edilenlerin sayısını esnek çalışma modelleriyle “artmış göstermek” yanıltıcıdır.

Tablo 1: Dört Kişilik Ailenin Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL/Ay)

 Ekim 2019Aralık 2019Eylül 2020Ekim 2020
Yetişkin Erkek Gıda Harcaması568,38596,19678,58686,02
Yetişkin Kadın Gıda Harcaması470,45495,64560,72568,53
15–19 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması612,19643,28725,69735,11
4–6 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması407,44427,59482,73492,62
Açlık Sınırı2.058,462.162,702.447,722.482,28
Yoksulluk Sınırı6.705,087.044,627.973,028.085,62

Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması (mutfak masrafı) tutarı önceki yılın sonuna göre 320 TL, temel ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcama ise 1.041 TL artmıştır. Son bir yıl itibariyle bakıldığında, ortaya çıkan ek harcama gereği gıda için 424 TL, toplam hanehalkı harcaması için 1.381 TL’dir.

Askıda olan çalışanların aileleriyle birlikte karşı karşıya kaldıkları ağır geçim şartlarıdır ve uygulanacak etkin ekonomik ve sosyal politikalarla bu durumun sona erdirilmesi talep edilmektedir.  

TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda endeksi ile TÜİK tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ve tüketici fiyatları endeksindeki son on iki aylık değişim aşağıdaki şekilde yer almaktadır. Gıda fiyatlarındaki artış son aylarda tüketici fiyatlarındaki artışın üzerinde bir gelişim izlemektedir.

TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2020 Ekim ayı itibariyle şu şekilde olmuştur:   

  • Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,41 oranında artış gösterdi.                        
  • Yılın ilk on ayı itibariyle fiyatlardaki artışyüzde 14,78 oranında oldu.                        
  • Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 20,59 oldu.      

Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 14,54 olarak hesaplandı.

Tablo 2: Gıda Harcamasındaki Değişim

 Ekim  2017Ekim  2018Ekim  2019Ekim 2020
Bir önceki aya göre değişim oranı (%)1,431,38-0,291,41
Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)7,8319,356,0414,78
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)9,8924,287,2520,59
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)7,6214,4919,2614,54

TÜRK-İŞ hesaplamasına temel alınan gıda ürünlerinin fiyatlarında 2020 Ekim ayı itibariyle gözlenen değişim şu şekildedir:

  • Süt, yoğurt, peynir grubunda; süt ve yoğurt fiyatında önemli bir değişiklik olmadı, ancak peynir fiyatında hareketlenme ve promosyonlu satışlar dikkati çekti.           
  • Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; kıyma et fiyatı artmış ve fakat kuşbaşı et fiyatı aynı kalmıştır. Aynı şekilde tavuk fiyatı değişmemiş, sakatat ürünlerinin (ciğer, yürek, böbrek) tümünün fiyatında artış tespit edilmiştir. Balık fiyatları, tezgahlarda artan çeşitlilik ile birlikte biraz gerilemiştir. Yumurta fiyatında artış bu ay da devam etmiştir. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatlarında -kırmızı mercimekteki artış dışında- bir değişiklik olmamıştır. Bazı marketlerde, tedarikte yaşanan sıkıntı nedeniyle kuru fasulye -kısa bir süre- raflarda yer almamıştır.       
  • Çalışanların aile bütçesinde önemli bir yere sahip olan gıda harcaması içinde yaş sebze-meyvenin fiyatı çok değişkenlik göstermekte ve yapılması gereken harcama tutarını önemli ölçüde etkilemektedir. Yaş sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı önceki aya göre artmıştır ve bu artış sebzeden kaynaklanmıştır. Geçtiğimiz ay 6,57 olarak hesaplanan sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay 6,82 TL’ye yükselmiştir. Eylül ayında 5,94 TL olan sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 6,48 TL olarak hesaplanmıştır. Meyve ortalama kilogram fiyatı ise 7,59 TL’den gerileyerek 7,45 TL olmuştur.     

Hesaplamada bu ay 20 sebze ve 11 meyve olmak üzere toplamda 31 ürün dikkate alınmıştır. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alınmış, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edilmiştir.

  • Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; bu ay önemli bir fiyat değişikliği tespit edilmemiştir.   
  • Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ve margarin ile birlikte zeytinyağı fiyatı da aynı kalmış, ancak ayçiçeği yağı fiyatı artmıştır. Hesaplamada dikkate alınan ve açıkta kilo olarak satılan siyah ve yeşil zeytin ortalama fiyatı      -çok düşük de olsa- artmıştır. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden ayçekirdeği hariç hepsinin fiyatı artmıştır. Baharat ürünleri (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatı aynı kalmıştır. Çay ve ıhlamur fiyatı da değişmemiştir. Bu ay bal, reçel, pekmez, şeker ve tuz fiyatı ile salça fiyatı da aynı kalmıştır.     

Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır. 

TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir

TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta, ancak gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.

Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.