HİZMET-İŞ’te Genel Kurullar Devam Ediyor
HİZMET-İŞ İstanbul Şubesi pandemiye rağmen işçilerin yanında başarılı mücadelesine tam gaz devam ediyor. HAK-İŞ’e Bağlı HİZMET-İŞ 4 No’lu İstanbul Şubesi 4. Olağan Genel Kurulu 10 Mart tarihinde gerçekleştirildi.
Uzun yıllardır hem işimiz gereği hem de davet edilmem sebebiyle birçok sendika toplantısına ve etkinliğine katılmış birisi olarak bugün ki katıldığım toplantıya dair yazmaya karar verdim. Zira HAK-İŞ İstanbul ve HİZMET-İŞ 4 no’lu İstanbul Şubesi başta İl Başkanı Mustafa Şişman başta olmak üzere ekibinde yer alan tüm emekçilerin, her türlü zorluğa ve pandemiye rağmen muazzam başarılara imza atmaktalar. Buna gözümüzü kapatmak belki de emeğe ve emekçiye en büyük saygısızlık olacaktı. Biz bunu yapmak istemedik.
Gelelim gözlemlerime:
Ülkemizin en büyük işçi konfederasyonlarından olan HAK-İŞ’e bağlı HİZMET-İŞ Sendikası 4.olağan genel kurulu İstanbul da yapıldı. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın teşrifleri ile başlayan genel kurul pandemi kurallarına da dikkate alınarak azami tedbirler ile gerçekleştirildi.
Genel kurul, Pandemi tedbirlerinin üst seviyede tutulması ve sendika çalışanlarının da yüksek takibi sayesinde beklediğimin üstünde bir tedbirle kimseye bulaş riski yaratmadan tamamlandı. Bu bile başlı başına örnek olabilir diye düşünüyorum. Zira tedbir almak kadar tedbiri yerinde denetlemek ve etkinliği başarıyla sonuçlandırmak da büyük öneme sahip
Mahmut Arslan, Tüm İslam Aleminin Miraç Kandilini Mübarek etmesiyle başlayan konuşmasında, HİZMET-İŞ 4No’lu Şubesinin kuruluşunda emeği geçen üyelere teşekkür ederek devam eden konuşmasında, 2021 yılına ait değerlendirmelerde bulunmasıyla sürdü. Arslan, İstanbul da ilçe belediyelerinde HİZMET-İŞ sözleşmelerini tamamlayarak, bunu da azam, derece işçilerin lehine haklar sağlamalarına değinerek, bu toplu sözleşmelerin pandemi döneminde işçi haklarının korunması açısından önemine değindi.
HAK-İŞ’in ülkemiz de ki işçi sendikaların emek mücadelesine dair birçok ezberi bozduğunu da yeri gelmişken söylemek gerekir. Zira terörize etmeyi ve provakasyona kapıları aralamayı erdem sayan bir sendikal anlayışın oldukça büyük etkiye sahip olduğu 1970’ler, beraberinde 80 darbesi ve sonrasında ki asker cunta anlayışının tesiri sıralanınca bu manzara emekçiler açısından hiç de süreğen değildi.
HAK-İŞ, başta İstanbul İl başkanlığı olarak bu algıyı teker teker yıkarak hem emekçilerin hem de toplumun tüm katmanlarını kucaklayan bir merkez haline geldi. Her görüşten emekçiye kapılarını açan, açık kapalı demeden giyim kuşam üzerinden sendikal mücadeleyi makyajlamayan, astı üstü tüm emekçilerin sesine ses veren bu anlayışın ülkemiz emek düzenine uzun süre katkı sürmeye devam edeceğine inanıyoruz.
İşte ben bu manzarayı bugün Genel Kurulda, gülen yüzlerde, samimi selamlaşmada, konuşmacıların özeleştiriyi kucaklamalarında gördüm. Allah yolunuzu açık etsin, emekçilerimizin hak mücadelesinde bu enerjinin sağlam maya tutacağına gönülden inanıyorum.