Dolar 34,6102
Euro 36,3868
Altın 2.920,83
BİST 9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11°C
Az Bulutlu
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Sal 11°C
Çar 12°C
Per 14°C
Cum 15°C

HOŞGELDİNİZ…

Sigorta ve Pazarlama
28 Haziran 2020 10:39

Her birimiz 2020 senesine girerken; her yeni  yılda yaptığımız gibi yeni  umutlar ve  yeni  beklentilerle başladık.  Güzel dileklerle, olumlamalar yaparak ve dualarla 2020 senesine girdik. Ama Dünya’da yüz yılda bir denk gelen pandemi ile tanışacağımızı hiç birimiz tahmin bile edemedi.

İnsanların içinde yer alan karamsarlık ve bir şekilde adlandıramadıkları duygularla baş etmeye çalıştığı bir dönemde ilk yazım ile sizlere kocaman bir MERHABA diyorum. Köşeme HOŞGELDİNİZ… Unutmayın her zaman bir UMUT vardır. Şems-i Tebrizi’nin de dediği gibi “ Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye üzülmeyin. Nereden bilirsiniz ki hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını? “ Çoğumuzun kendisini aramaya başladığı bu dönemde, öğrendiğimiz bir şey daha vardı; bu yol bizim yolumuz. Diğer bireyler bizimle beraber yürüyebilir ama hiç kimse bizim için yürümez.

Bu dönem bana meşhur bir Kızılderili sözünü de hatırlattı. “ Son Ağaç kesildiğinde, son nehir kuruduğunda, son balık öldüğünde, paranın yenmeyeceğini anlayacaksınız “ Evlerimizden dışarı çıkamadığımız gibi, kanımızdan canımızdan olan ailelerimize en önemlisi evlatlarımıza bile sarılamadığımız dönemler geçirdik. Paramız cebimizde harcayacak yer bulamadık. Etrafımızı saran sahte samimiyetlerin güvenimizi sarstığını görmemizin yanında insanların birbirlerine yaptıkları dayanışma ve yardımlaşmalara tanık olduk. Toplumlarda dayanışma ve yardımlaşma yok olursa o toplum yok olmaya mahkûmdur. Biz de güçlü bir toplum olduğumuzu gösterdik ve en önemlisi İNSAN olabilmeyi başardık.

 Yılın ortasındayız. Aylar ve mevsimler geçip giderken; Artık dünyanın eskisi gibi olmayacağını farkına vardık. Farkındalığımızın farkına vararak tedbiri elden bırakmadan hayatımızda yaşamın bir yerlerine tutunmaya çalışmalıyız. Artık zaman panikleme zamanı değildir. Yeni dünyanın getirdiği değişikliklere ayak uydurarak hayatımızı devam ettirme zamanıdır. Hepimiz payımıza düşeni aldık. Yeri geldi duvara çarptık. Yeri geldi dibe vurduk. Ama unutmayalım ki dikkat ederseniz krizden kendini çabuk toparlayarak sorun odaklı değil de; çözüm odaklı yaşamayı hayat felsefesi edinen bireyler krizi fırsata çevirmeyi başardı.

Son yıllarda sıkça duymaya başladığımız dijitalleşmenin de ne kadar önemli bir kavram olduğunu anladık. Dünya hızla değişirken dijital dönüşümün, hayatlarımızı ve işlerimizi hiç olmadığı kadar kolaylaştırdığını gördük. Artık tüm iş dünyasının dijital ortamın getirdiği avantajları keşfederek hedeflerini planlayıp yeni kanallar ile ekiplerini kurması gerektiğine inanıyorum. Zamanı takip etmeyen markalarında bu dönemde yok olduğunu görüyoruz. Dijital ortama çok daha önce geçmeyi başarmış firmaların da bu dönemi daha parlak geçirdiklerini görüyoruz. Eski Satış ve pazarlama stratejilerimizi bir kenara bırakarak yeni dünyaya uyum sağlayacak bir şekilde yeni stratejiler oluşturmamızın zamanıdır. Bunun yanında tüm firmalarında personellerinin özlük haklarının bu sisteme göre yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mesai saatlerinin artık eskisi gibi sabit olmadığı  7/24 ulaşılabilirliğin olduğu bir ortamda çalışanların mutluluğu ve huzuru son derece önemlidir. Unutmamalıyız ki çalışanlarımızı mutlu edersek zaten %50 başarıyı elde etmiş oluruz.  Üretkenliğimizi dijital ortamda geliştirmeliyiz. Öncelikle çalışanlarınızın da yeni sisteme adaptasyonu sağlanmalı ve müşteri hedef kitlesinin çok iyi belirlenerek ihtiyaçlarının ve isteklerinin giderilebileceği bir pazar oluşturmalıyız. Artık tüketen bir toplum olmak yerine üreten bir toplum olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu noktada dijitalleşme ile beraber  “ müşteri odaklı “ dönemin başladığını ifade edebiliriz. Dijitalleşme ile birlikte eski alışkanlığımız olan yüz yüze görüşmelerin bir nebze de olsa yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu düzenleme yapılırken de ulaşılabilir olmak ve hedef kitlemizin aidiyet duygusunu güven vererek arttırmak, mevcut beklentileri karşılayan çözüm odaklı bir hizmet vermeyi ihmal etmememiz gerekmektedir.

Keşke dediğimiz tüm güzelliklerin yılın ikinci yarısından itibaren bizimle olması dileğiyle güzel sürprizlerin yaşandığı günler dilerim. Bir dahaki yazımda tekrar görüşmek ümidiyle.

HOŞÇAKALIN…

ETİKETLER: , ,