Uzun Zamandır Yazılmayı Bekleyen Yazım
İFHABER’in yazarlarının arasına girdiğimden beri yazmam gereken ilkyazımı bir türlü yazamadım. Her şeyin bir zamanı olduğu gibi bununda bir zamanı varmış ki, nasip 2020 yılının son ayının son haftalarına denk geldi.
Öncelikle tüm İFHABER ailesine ve de sevgili okurlarına merhaba. Yazım, 2020 yılının Aralık ayının son haftalarına denk geldiği için hem bu yılı hem de gelecek olan 2021 yılını kısacıkta olsa, değerlendirecek olan bir yazı kaleme almak nasip oldu.
Bizim neslin hiç bilmediği pandemi
2020 yılı maalesef iyi başlayan ama sonrasında sıkıntılı ve acılarla devam eden bir yıl oldu hepimiz için. Bizim neslin hiç bilmediği pandemi sürecini önce hep birlikte öğrendik, yaşamaya başladık ve görülen odur ki 2021 yılında da yaşamaya devam edeceğiz.
Bu sürecin en önemli olgusu ‘‘Hayatı Yeniden Sorgulamamız’’ oldu. Bu süreçte birçok ihtiyaçlarımızın öncelik sırasının değiştiğini gördük. Sevdiklerimizden uzak kalmanın sıkıntılarını yaşadık. Öyle ki, sosyal hayatımız neredeyse tamamen değişti. Bu süreç iş yaşantımızı da derinden etkiledi ve iş yapma şeklimizi değiştirdi. Bazı olgular iş yaşamında var olsa da, bu dönemde daha fazla öne çıktı ki bunların en önemlisi online / dijital satışlarda büyük artışlar oldu.
Ayrıca gördük ki gıdaya olan ihtiyaç, böyle zamanlarda daha da fazla önem kazanmakta ve kendine yeterli bir tarım üretiminin olması ülkeler için vazgeçilmez bir öncelik oluşturmakta. Süreç tarım sektörünün ve kendi kendine yeten bir tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha net bir biçimde görmemizi sağladı.
Dijital Ortamda Sigorta Ürünlerinin Satılması
Yazımın giriş kısmını yazdıktan sonra şimdi sıra gelişme yani konuları Sigorta Sektörü açısından değerlendirme kısmına. İlk konumuz internetten dijital ortamda sigorta satılması durumu. Aslında çokta yeni bir konu değil ancak pandemi döneminin kendine has koşullarında birden önemi çok artmış bir konu haline geldi. Özellikle Sigorta Acenteleri açısından. Sigorta Şirketleri uzun süreden beri işlerini zaten internet üzerinden yapmaktaydılar. Yakın zamanda da internet üzerinden satış yapmaya başlamışlardı, ancak sigorta acentelerinin mevcut sistemde maalesef büyük bölümünün alt yapısı bu satış kanalını verimli bir biçimde kullanmasına imkân vermemektedir. Durum böyle olunca da sigorta acenteleri açısından sistemde, en azından satış kanalları için haksız rekabet şartlarının doğmasına neden olmaktadır.
Bu tür alt yapı sistemlerinin kurulması ve de işletilmesi maddi olarak büyük paralara mal olduğu için, birçok acentenin, özellikle pandemi dönemindeki piyasa koşulları değerlendirildiğinde kaldırabileceği bir maliyet ya da ekstra yatırım yapabileceği bir konu olmaktan çok uzak bir durum arz etmekte. Hal böyle olunca da üstte de yazdığım gibi, ortada ciddi bir haksız rekabet durumu söz konusu. Bu durumun çözülmesi için de sektörün bütün yetkili paydaşlarının bir araya gelerek konuya bir çözüm bulmaları sigorta acenteleri açısından en önemli konulardan biri oluyor, hem 2020 yılı için hem de 2021 yılı için.
Gıda Yani Beslenme Konusu
İkinci önemli konu ise, gıda yani beslenme konusu. Pandemi bize bir kez daha gösterdi ki, tarımda kendi kendine yeten bir ülke olmak çok önemli ve de çok değerli bir güç.
Türkiye’nin uzun zamandan beri yürütmüş olduğu tarım politikaları bu pandemi döneminde yeniden gözden geçirildi ve tarımın desteklenmesinin ne kadar önemli olduğunu ve çiftçilerimizin sorunlarının ivedilikle çözülmesi gerektiğini ortaya koydu. Hükümetimiz bu konuda gerekli adımları ivedilikle attı ve atmaya da devam etmekte. Ancak bu tek başına yeterli olmayacaktır.
Tarım Sigortaları Daha Da Önemli Bir Konuma Gelmiştir
Konunun bir de sigorta ayağı vardır. Risklerini güvence altına almamış olan çiftçilerimiz gönül rahatlığı ile ekip biçemezler. Bu da bize gösteriyor ki Tarım Sigortaları diğer bütün sigorta branşları gibi çok önemli hatta diğer sigorta branşlarından daha da önemli bir konuma gelmiştir. Beslenme ihtiyacının önceliği diğer birçok ihtiyacımızdan daha öncelikli hale gelmiştir.
Maalesef ülkemizde 2006 yılında çıkarılmış olan Tarım Kanunundan sonra ekili ve dikili alanların ve hayvancılığın gelişmesi ve buna destek olması için kurulan TARSİM, hedeflerine ulaşamamıştır. Elbette ki eskiye oranla yapılan poliçelerde ve verilen teminatlarda gelişmeler olmuştur ancak hedeflenen noktadan hala çok uzaktalar. Bunun çeşitli nedenleri var, ancak yazının konusu bu değil. Bu konuyu ayrı bir yazı konusu olarak ele alacağım.
Tarım Sigortalarının Yaygınlaşması Ve Daha Fazla İstek Görmesi Gerekmektedir
Burada belirtmek istediğim, dünya artık eski dünya değil. Pandemi gerçeği birçok şeyi ve de en önemlisi alışkanlıklarımızı değiştirdi, artık hayatımızda önem verdiğimiz konular da değişti. Bu bağlamda beslenme ve beslenme yani sürdürülebilir tarım en öne çıkmış konulardan birisi haline geldi. Sürdürülebilir tarımın en önemli koşulu ise, çiftçinin ekip biçmesi ve yetiştirmesi yani tarım ve hayvancılık yapması. Ancak çiftçi, bu işi yaparken mutlaka kendini her koşulda güvende hissetmesi gerekir. Güvenliğin birinci koşulu da sigortadır. Tarım Sigortalarının yaygınlaşması ve daha fazla istek görmesi gerekmektedir. Bu bakımdan TARSİM’de kendi üzerine düşeni yapmalı ve sistemini gözden geçirmeli ve poliçeleşme sayısının artırmanın bir yolunu bularak sürdürülebilir tarıma destek sağlaması gerekmektedir.
Sevgili okurlar, yazıma burada bir virgül koyarak bitiriyorum. 2021 senesi umarım öncelikle ülkemiz ve sonra da dünya için sorunların çözüme kavuştuğu bir yıl olur. Özellikle Covid-19 virüsüne kesin çözüm bulunur ve biz de yeni normal hayatımıza devam edebiliriz.
Bu vesileyle tüm İFHABER ailesinin ve okuyucularının yeni yılını kutluyor, öncelikle sağlıklı, huzurlu ve de mutlu bir 2021 yılı geçirmelerini hasletten temenni ediyorum.
Sevgiyle kalın, kendinize iyi bakın.