Aracınız Hasar Onarımı Sonrası Sınıfta Kalabilir!
Sıfır kilometre araçlarda devam eden tedarik problemleri ile yüksek fiyat tüketicilerin ikinci el araçlara olan ilgisini artırırken, hasar geçmişi olan araçlarla ilgili olarak RS Otomotiv Grubu çok önemli açıklamalarda bulundu.
“5 Yıldızlı Kaza Güvenliğine Sahip Aracınız Hasar Onarımı Sonrası Sınıfta Kalabilir”
Trafikte hali hazırda seyreden ve ticareti yapılan hasar kayıtlı ve hasar geçmişi bulunan otomobillerin birçoğunun can ve mal güvenliğini hiçe sayacak biçimde iptidai yöntemlerle onarıldığını söyleyen RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünaldı, “Üreticilerin onarımlarda tavsiye ettiği punta kaynağı, gaz altı kaynağı gibi metot ve teknolojilerin kullanımı, motorlu taşıtların dizayn edilme felsefelerine uygun biçimde güvenlik sunmaya devam etmelerini sağlarken, ne yazık ki halen binlerce serviste oksijen kaynağı gibi kesinlikle kullanılmaması gereken eski sistemler kullanılıyor. 2023 model, son teknoloji aracınızla kaza yaptınız ve yetkili veya özel serviste onarıldı. Fabrikadan çıktığı yeni hali ile gerçekleştirilen kaza testlerinde 5 yıldız alan aracınız sizce tekrar 5 yıldız alabilir mi? Bugün Türkiye’deki hasar kayıtlı veya daha önce bir şekilde kaza geçirmiş ve onarılmış 10 araç Euro NCAP veya diğer global kaza güvenlik testlerinden herhangi birine katılsa, birçoğu şasi güvenliğinde sınıfta kalır. İşte bu yüzden hasar almış araçların onarımı çok ciddi bir iştir, bu yüzden Met Teknik Akademi çatısı altında hem Türkiye’de hem de global çapta şasi-karoser onarımı eğitimleri veriyor ve bu konuyu çok önemsiyoruz. Söz konusu olan insan hayatı. Amacımız, aracınızın her zaman sizi ilk günkü gibi korumaya devam etmesini sağlamaktır.” açıklamasını yaptı.
Otomotiv sektörü satış sonrası hizmetlerinde standartları yükseltme hedefiyle 2009 yılında kurulan ve 3 milyon aracın onarımını gerçekleştiren RS Otomotiv Grubu, araç onarımında yapılan yanlış uygulamalara dikkat çekti. Gerek yetkili servislerde gerekse özel servislerde eğitimsiz personel, teknik ekipman yetersizliği ve maliyet kaygıları nedeniyle gerçekleştirilen iptidai onarımlar; otomobilin bir sonraki kazada aktif güvenlik unsurlarının çalışmamasına veya hatalı çalışmasına neden olurken, trafikte can ve mal güvenliğini tehlikeye atıyor. Diğer yandan ikinci el araç satın alırken özellikle şasi kontrollerinin göz ve el yordamıyla yapılması, aracın kaza geçmişi hakkında doğru bilgiyi veremiyor.
“Yüksek AR-GE ürünü otomobiller basit yöntemlerle onarılamaz”
Otomobil üreticileri, üretimde kullandıkları ileri teknoloji ve metotların yanı sıra, ürettikleri otomobillerin kaza sonrasında nasıl onarılacağına dair metot ve standartları da belirlerler. ‘Araçlar üretilirken, şasi ve dış panellerde punta kaynağı, gaz altı (mag) kaynağı, lazer kaynağı, yüksek teknolojili kimyasallar ile birleştirme (yapıştırma), farklı perçinleme metotları ve bunun gibi çok özel teknolojiler kullanılır. Farklı dayanımda çelikler bu özel birleştirme metotlarıyla bir araya getirilerek yekpare bir şasi oluşturulur. Gövde tasarımında, aracın çarpışma simülasyonları ile, neresinde hangi tip çelik kullanılacağı, hangi yöntem ile birleştirme yapılacağı hesaplanır ve gerektiği kadar mukavemetli kaynak yöntemleri uygulanarak, çarpışma testlerinde en yüksek koruma sağlanmaya çalışılır.” ifadelerine yer veren RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünaldı, “Maalesef ülkemizde hala hiçbir üreticinin tavsiye etmediği, çok hızlı paslanmaya sebep olan ve aracın şasi dayanımını, koruyuculuğunu tamamen bozan oksijen kaynağı ile onarımlar yapılıyor. Üreticilerin tavsiye ettiği onarım metotları takip edilmeden gereğinden fazla mukavemetli ya da gereğinden az mukavemetli yapılan kaynak işlemleri sonucunda, araç tekrar bir kaza yapması halinde, katlanması gereken nokta katlanmadığı için darbeyi sönümleyememesi ya da katlanmaması gereken yerin ise bir kâğıt gibi katlanması ile darbe tek noktada yoğunlaşarak maalesef üzücü sonuçlar doğuruyor. Yüksek AR-GE ürünü otomobiller, basit yöntemlerle onarılamaz.” dedi.
“Bir araç yanlış onarıldıysa 2023 model de olsa Euro NCAP’ten geçemez”
Ülkemizdeki yaygın yanlış onarım teknikleriyle ilgili dikkat çekici örnekler paylaşan Ünaldı, “2023 model, son teknoloji aracınızla kaza yaptınız ve yetkili veya özel serviste onarıldı. 5 yıldız alan aracınız sizce tekrar 5 yıldız alabilir mi? Sadece geçtiğimiz yıl TÜİK verilerine göre ülkemizde 1 milyon 200 binden fazla trafik kazası meydana geldiğini görüyoruz. Bugün Türkiye’deki hasar kayıtlı 10 araç Euro NCAP’e veya diğer global güvenlik testlerinden herhangi birine katılsa, inanıyorum ki çoğu, belki de hepsi şasi güvenliğinde sınıfta kalır. İşte bu yüzden araç hasar onarımı çok ciddi bir iştir. Bu yüzden Met Teknik Akademi çatısı altında hem Türkiye’de hem de global çapta vermekte olduğumuz şasi-karoser onarımı eğitimlerini önemsiyoruz. Söz konusu olan insan hayatı. Sektör çalışanlarının bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi konusunda öncülük etmeyi hedefliyor ve tüm sektör paydaşlarına çağrıda bulunuyoruz.” açıklamasını yaptı.