Çinli Elektrikli Araçların Avrupa Pazarında Yükselişi ve Ek Vergi Kararları
Çinli elektrikli araçların Avrupa pazarındaki etkisi ve yükselişi, yeni ek vergi kararlarıyla nasıl şekilleniyor? Bu makalede, piyasa dinamiklerini ve gelecekteki gelişmeleri keşfedin.
Çinli Elektrikli Araçların Avrupa Pazarındaki Yükselişi
Son yıllarda, Çinli elektrikli otomobil üreticileri, özellikle fiyat avantajlarıyla Avrupa pazarında hızlı bir şekilde pazar paylarını artırmaya başladı. Avrupa, dünyanın en büyük otomobil üreticilerine ev sahipliği yaparken, içerdeki görüş ayrılıklarına ve farklılaşan çıkarlarına rağmen, bu konuda ortak bir yaklaşım benimsemeye karar verdi.
AB’den Ek Gümrük Vergisi Kararı
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlarla ilgili yürütülen sübvansiyon soruşturmasının ardından önemli bir karar aldı. Bu karar neticesinde, Çinli otomobillere ek vergi uygulanması kararlaştırıldı. ABD’li elektrikli araç üreticisi Tesla’nın Çin’de üretilen modellerine yüzde 7,8, Çinli BYD’ye yüzde 17, Geely’ye ise yüzde 18,8 ek vergi getirildi. Soruşturmada iş birliği yapan üreticilere yüzde 20,7, iş birliği yapmayan devlete ait SAIC Motor ve diğer şirketlere ise yüzde 35,3 ek vergi uygulanacak. Öncesinde AB, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara standart olarak yüzde 10 vergi uyguluyordu.
Türkiye, ABD ve Kanada’da Benzer Önlemler
Türkiye, 7 Temmuz 2024 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek yeni düzenlemeyle, Çin’den ithal edilen tüm araçlara yüzde 40 ek vergi getirdi. Bu ek gümrük vergisi, yüzde 40 ek vergi ile 7 bin dolar/adet seçeneklerinden yüksek olanı seçerek uygulanacak. Uygulanan yüzde 40 ilave gümrük vergisi, tüm yakıt türleri için geçerli olup, daha önce sadece elektrikli otomobillere uygulanıyordu. ABD Başkanı Joe Biden da Enflasyonu Önleme Yasası’nı kullanarak, Çinli elektrikli araçlara uygulanan yüzde 25’lik vergiyi yüzde 100’e çıkardı. Kanada Başbakanı Justin Trudeau ise, ülkesinin Çin’den ithal elektrikli araçlara yüzde 100 gümrük vergisi getireceğini açıkladı.
Çin Pazarı Dominan Rol Oynuyor
Çin, elektrikli araç üretiminde 2023 yılı itibarıyla dünya genelindeki üretimin yaklaşık yüzde 58’ine sahip oldu. Çin endüstrisinin, iç talebi karşılayabilecek miktarı aşan ölçekte üretim yaparak ihracata dönük bir kapasite fazlası yarattığı eleştirileri yapılmakta. Çin Otomobil Üreticileri Birliği’nin (CAAM) verilerine göre, 2023 yılında ülkede 9,1 milyon elektrikli araç üretildi. Bu üretim, o yıl dünya genelinde toplam 13,8 milyon olan elektrikli araç satışının yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor. Çinli üreticiler bu süreçte 1,6 milyon elektrikli aracı ihraç etti.
Benzer Bir Durum Yıllar Önce Yaşanmıştı
Küresel iklim değişikliğiyle mücadelenin temelini oluşturan yeşil dönüşüm, elektrikli araç üretimini hayati bir sektör haline getirmiştir. Ülkeler, bu kritik dönüşümde sanayisizleşmeye yol açabilecek dış etkilere maruz kalmak istemiyor. Benzer bir durum, 1990’ların ikinci yarısı ile 2000’lerin başında yaşanmış, Çin’deki devlet desteklerinin yarattığı ucuz çelik mamulleri, küresel piyasayı etkisi altına almış ve birçok ülkede demir-çelik sanayisinin tasfiyesiyle sonuçlanmıştı. Hem sanayileşmiş ülkeler hem de yükselen ekonomiler, elektrikli araçlar ve diğer yenilenebilir enerji donanımlarına geçiş sürecinde yerli sanayilere zarar verebilecek ikinci bir “Çin şoku” yaşamak istemiyor.
AB Kararına Karşı Olanlar
AB’nin bu kararında, 27 birlik üyesi ülkeden 10’u lehte, 5’i aleyhte oy kullanırken, 12 ülke çekimser kaldı. Komisyonun teklifinin reddedilmesi için AB nüfusunun yüzde 65’ini temsil eden 15 üye ülkenin karşı oy kullanması gerekiyordu, ancak bu gerçekleşmedi. Fransa, İtalya ve Polonya gibi büyük nüfuslu ülkeler öneriye destek verirken, otomotiv sanayisinin Çin’de geniş çıkarları olan Almanya, Pekin ile siyasi yakınlık içinde olan Macaristan ile birlikte Malta, Slovenya ve Slovakya gibi küçük nüfuslu ülkeler karşı çıkmışlardır.
Alman Otomobil Üreticileri Ek Vergi İstemiyor
Almanya, özellikle BMW, Mercedes ve Volkswagen gibi önemli otomobil üreticileriyle, Çin’in otomotiv sektöründeki payının büyüklüğü dolayısıyla gümrük tarifelerine karşı çıkıyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülke liderleriyle telefon görüşmeleri yaparak, atılacak adımların AB ekonomisini ve çıkarlarını olumsuz etkileyeceği uyarısında bulundu. Almanya, halihazırda Çin’de geniş ölçekte üretim yapmakta ve Çin’in Avrupa’dan otomobil ithalatının büyük bölümünü karşılamaktadır. Bu nedenle, gümrük tarifeleri uygulanması halinde şirketlerinin iki yönlü zararla karşılaşmasından endişe duyuyor. Fransa ve İtalya gibi küresel ölçekte rekabet eden otomotiv markalarına sahip ülkeler ise, Avrupa pazarındaki olası kayıplarını Çin’deki risklerinden daha önemli gördüklerinden, tarife artışlarına destek veriyor.
Çin’in Gelecek Planları
Pekin yönetimi, şimdiye kadar tarife adımlarına karşılık vermekten kaçınırken, Çinli şirketler, gümrük tarifesi uygulayan ülkelerde üretimi yerelleştirerek iç pazarda etkin olmayı planlıyor. Önde gelen Çinli elektrikli araç üreticileri, Avrupa’da fabrikalar kurarak ürettikleri araçları iç pazarda gümrüksüz satmayı hedefliyor. Çinli üretici BYD, Aralık 2023’te Avrupa’daki ilk fabrikasını Macaristan’da kuracağını duyurmuş ve bu tesise arazi tahsisi için ön anlaşma imzalamıştır. Diğer bir Çinli üretici Chery de Avrupa’da üretime başlamak için Nisan ayında İspanya’nın Barcelona şehrindeki bir yerel üreticiyle ortaklık anlaşması imzalamıştır. Kamuya ait SAIC Motor şirketi de yaz aylarında, Avrupa’da fabrika kurmak üzere görüşmeler yürüttüğünü bildirmiştir. Avrupa ile gümrük birliği içinde yer alan Türkiye de, bölgesel hinterlandının genişliği ile Çinli şirketlerin üretim üslerini planladığı başlıca ülkeler arasında bulunmaktadır. Çinli BYD, 8 Temmuz’da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye’de yaklaşık 1 milyar dolar değerinde yatırım yapmak üzere anlaşmaya varmıştır.