Dolar 34,5730
Euro 36,3193
Altın 2.920,20
BİST 9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11°C
Az Bulutlu
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Sal 11°C
Çar 13°C
Per 14°C
Cum 15°C

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan Sorularımızı Yanıtladı

Aveon Global Sigorta İcra Kurulu Başkan Yardımcısı
12 Kasım 2020 21:06

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan Sorularımızı Yanıtladı

Pandemi günlerinde iş insanlarımızın öncü sivil toplum örgütlerinden MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan’a kulak veriyoruz.

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan Sorularımızı Yanıtladı
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan Sorularımızı Yanıtladı

Bugüne kadar tüm dünyada etkili olan ilk pandemi

Pandemi konusunda ülkemizin ve dünyanın geçirdiği bu zorlu dönemi kısaca tanımlamak ve kişisel görüşünüzü dinlemek isteriz sizden?

Tüm dünyayı etkisi altına alarak, tüm ülkelere büyük bir şok etkisi yaşatan Covid-19 Pandemisi, en başından bu yana yalnızca bir sağlık olayı olarak değerlendirilemiyor. Bunun sebepleri, bugüne kadar tüm dünyada etkili olan ilk pandemi olması ve başta ekonomi olmak üzere sosyal ve toplumsal etkilerinin de tahminlerin çok üzerinde seyretmesi diyebiliriz. Dolayısıyla dünyanın, hazırlıksız yakalanılan bu şiddetli şok halini atlatması zaman alacaktır.

Bu süreç, hepimize birçok şey öğretti, unutulmaya yüz tutan değerlerimizi, alışkanlıklarımız hatırlama fırsatı tanıdı ve iş yapma biçimlerimizden, iletişim kurma yöntemlerimize kadar birçok konuda dönüşüme zorladı.

Ekonomik olarak tüm ülkelerin mücadele yöntemleri değişkenlik gösterse de bu kısım, doğru stratejiler uygulandığında işin neredeyse en kolay kısmı diyebiliriz.

Pandemi dolayısıyla ortaya çıkan sosyal yaşamdaki alışkanlıkların değişimini, toplumsal hayattaki değişimi ve pandeminin psikolojik etkilerini ortadan kaldırabilmek, bugünden yarına olabilecek bir şey değil. Fakat elbette bizler her zaman umudumuzu taze tutuyoruz; aşı başta olmak üzere pandemi ile mücadelenin sağlık alanındaki kısmı çözüldükten sonra, tüm dünyada hızlı bir toparlanma süreci başlayacağına inanıyorum.

Pandemi dönemi MÜSİAD ve üyeleriniz (Müstakil Sanayici ve İş Adamları) için ne anlam ifade ediyor? Sanayicimiz ve İş Adamlarımız açısından artıları ve eksileri ile sürecin etkilerini kısaca değerlendirmenizden memnuniyet duyarız.

Yılın üçüncü çeyreği itibariyle hızlı bir toparlanma sürecine girdik

Elbette bütün kriz, şok ve ani dalgalanma dönemleri gibi, pandemi süreci de reel sektör temsilcileri açısından ciddi sıkıntılara neden oldu. Küresel ölçekte arz-talep dengesinde büyük bir sapma yaşandığı, mal ve hizmet dolaşımının neredeyse durma noktasına geldiği ve iş gücü piyasalarının ağır bir darbe aldığı bu süreçte, birçok sektörde işlerin durma noktasına geldiğine şahit olduk. Bununla birlikte; ekonomi yönetimince sağlanan destek ve teşviklerin piyasalara etkisinin belirginleşmesiyle birlikte, bilhassa yılın üçüncü çeyreği itibariyle hızlı bir toparlanma sürecine girdik.

Bu süreçte sıklıkla ifade ettiğimiz gibi; Türkiye, mevcut imalat potansiyeli, esnek üretim kapasitesi ve büyük piyasalara yakınlığımız sayesinde, çevre ülkelerle kıyaslandığında, büyük bir üretim üssü olmaya adaydır. Bu bağlamda orta ve uzun vadede krizin ortaya çıkaracağı olumsuzlukları fırsata çevirebilme imkânının kendi elimizde olduğunu ifade ediyoruz. Atacağımız adımların uzun vadeli olması ve bilgi, insan ve mal hareketliliğini yeniden gerçekleştirecek sistemlere yönelik adımlarımızı güçlü bir şekilde atmamız durumunda; salgın sonrası dönemde, salgın öncesine göre çok daha iyi bir konumda olacağımı düşünüyoruz.

Akıllı Tarım Kentleri, kırsal yaşamı, şehir standartlarında yeniden yapılandırmayı hedefliyor

MÜSİAD gibi Ülkemiz Ekonomisinin Lokomotifi olan bir Sivil Toplum Örgütü olmanızdan dolayı önemli bir misyon ve sorumluluk aldığınızı biliyoruz. Şahsınızın ve ekibinizin göreve gelmesinden itibaren,  birçok yeniliğe ve değişime imza attınız. Bu anlamda sektöre getirdiğiniz yenilikleri kısaca dinlemek isteriz. Geçen haftalarda lansmanı yapılan ve İFHABER olarak katıldığımız ”Akıllı Tarım Kent Projesini” tekrar okuyucularımız ile de paylaşmanızdan mutlu oluruz.

Ülke düzeyinde ekonomik ve toplumsal kalkınmanın gerçekleşmesinin, ancak bölgeler arası ekonomik ve sosyal dengesizliklerin giderilmesiyle mümkün olduğu, bunun da yerel ve bölgesel kalkınma neticesinde elde edilebilecek bir sonuç olabileceği düşüncesinden hareketle geliştirdiğimiz projelerden biri olan MÜSİAD Akıllı Tarım Kentleri, kırsal kalkınma ve kırsal dönüşümü temel alıyor. Akıllı Tarım Kentleri, kırsal yaşamı, şehir standartlarında yeniden yapılandırmayı hedefliyor.

MÜSİAD Akıllı Tarım Kentleri projesi; tarım, hayvancılık ve endüstriyel tarım alanları başta olmak üzere kırsal kalkınma hedefine uygun çalışmaları ve kırsal yaşamı teşvik edebilmek adına geniş çaplı bir dönüşümü içeriyor.

Yüksek refahlı yaşamı esas alan projede; akıllı tarım kentlerindeki ana üreticilerin ve üretimde çalışan kişilerin aileleri ile birlikte yaşayabilecekleri müstakil ev ve dairelerin yanı sıra, tüm ihtiyaçların karşılanabileceği dev bir yaşam alanı inşa edilecek.

İnşa edilecek olan yaşam alanında; Eğitim Kurumları, Sağlık Kuruluşları, Tarım Meslek Yüksekokulu, Kafe ve Lokantalar, Sinema ve Tiyatro, Kent Meydanı, Parklar, AVM, Spor Alanları, El Sanatları Merkezi Butik Otel ve Cami yer alacak.

Toplam 40 bin dekar alanda konumlandırılacak olan AKILLI TARIM KENTLERİ, içinde bulunduracağı Mesleki Kurslar, Sürekli Eğitim Merkezi ve Dijital ve İnovasyon Merkezi ile hedeflenen köklü ve sürdürülebilir değişimin beslendiği kaynaklar olacak.

Yıllık ortalama 400 Milyon Lira ticaret hacmine ulaşması planlanan Akıllı Tarım Kentlerinde, tarımsal ve kırsal üretim, her bölgenin kendine özgü ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda, “üretim çeşitliliği” temelinde gerçekleşecek.

Kendi kendine yetebilen; üreten, geliştiren aynı zamanda sosyal yaşamdan ödün vermeyen, doğal ve akıllı yaşam kültürünü oluşturmayı hedefleyen Akıllı Tarım Kentleri, beş ana başlığı kapsıyor:

  • Dijital ve Akıllı Tarım Üretim Ekosistemi
  • Ortak Akıl Üretim Ekosistemi
  • Yüksek Refah ve Yaşam Ekosistemi
  • Üreten ve Değiştiren Sosyal Ekosistemi
  • Orta Akıl Yönetim Ekosistemi.

İçerisinde; Soğuk Hava Deposu, Tır Parkı, Paketleme – Dağıtım, Laboratuvar, Seracılık, Organik ve Doğal Ürün Pazarı, Botanik Bahçesi bulunan, Modern ve fonksiyonel yaşam alanları oluşturan Akıllı Tarım Kentleri, gençler ve kadınları önceleyen bir istihdam modeli üzerinde inşa edilecek.

Projeleri kabul edilen 40 yaş altı genç girişimcilere yer verilecek olan projede; 500 aile, 1000 çalışan, toplam 2 bin kişiye, kırsalda şehir hayatı sunulacak.

Covid-19 salgınının ortaya çıkardığı krizin etkisiyle yılın ikinci çeyreği oldukça zorlu geçti

Biraz daha genelden özele inerek sorularımızı yöneltmek isteriz. MÜSİAD ve üyelerinizin gelişim ve büyüme rakamlarınız açısından 2019’u nasıl geçirdiniz ve 2020 yılını nasıl geçiriyorsunuz? Ekonomik gelişim parametreleri oldukça geniş ve kırılgan detaylara sahip. Sizden çok özet değerlendirmeler alarak okuyucularımızı en şeffaf şekilde aydınlatmak isteriz.

Yüzde 0,9 oranında büyüdüğümüz 2019 yılı sonrasında, 2020 yılına ciddi bir sıçrama dönemi olacağı beklentisiyle başlamıştık. Beklentimize uygun şekilde, salgın sürecinin ortaya çıkmasından önce yüzde 5 oranında büyümeyi hedeflediğimiz bir yıl olan 2020’nin ilk çeyreğinde yüzde 4,4 oranında büyüme kaydedilmişti.

Bu bağlamda 2020 yılını mümkün olan en iyi noktada tamamlayacağımızı ve YEP kapsamında hedeflenen yüzde 0,3’lük büyümenin zorlanmadan gerçekleşeceğine inanıyoruz.

Ancak Covid-19 salgınının ortaya çıkardığı krizin etkisiyle yılın ikinci çeyreği oldukça zorlu geçti ve bu dönemde ekonomimiz yüzde 9,9 oranında küçüldü. Söz konusu daralmada iç tüketim, net dış talep ve yatırımlardaki sert düşüşün etkisi hissedilmişti. Bununla birlikte ikinci çeyrekle birlikte Türkiye ekonomisinde en kötünün geride kaldığını ve yılın ikinci yarısının ilk yarıya dair gözlenen kayıpların telafi edilmeye başlandığı bir dönem olduğunu görüyoruz.

Özellikle Temmuz ayını müteakiben üretim ve tüketim verilerinin hızlı bir şekilde normalleştiğini, sabit sermayenin yatırım yapma iştahının artış kaydettiğini ve dış talebin yeniden pozitife döndüğünü gördük. Bu bağlamda 2020 yılını mümkün olan en iyi noktada tamamlayacağımızı ve YEP kapsamında hedeflenen yüzde 0,3’lük büyümenin zorlanmadan gerçekleşeceğine inanıyoruz.

Türkiye’nin büyüme performansının pozitif ayrıştığını ifade edebiliriz

Tüm iç ve dış kaygı mihraklarının psikolojik ve reel saldırılarına ve üretilen ‘’korku senaryolarına’’ rağmen ülkemiz ekonomisi önemli bir sınavı alnının akı ile geçmektedir. Bu vesile ile 2020 yılında Dünyanın genel ekonomik gelişim ve büyümesi ile ülkemizin 2020 de ki gelişimini kısaca kıyaslamanız bizleri mutlu edecektir.

ABD’nin yüzde 9,0, Avro Bölgesinin yüzde 14,8, Almanya’nın yüzde 11,3, İngiltere’nin yüzde 21,5, Fransa’nın yüzde 18,9, İtalya’nın yüzde 17,9, Rusya’nın yüzde 8,0 ve İspanya’nın yüzde 22,5 oranında ekonomik küçülme yaşadığı bu dönemde; Türkiye ekonomisi de yüzde 9,9 oranında daraldı. Bu dönemde G20 ülkelerinin ortalama yüzde 12,3 oranında daraldığını gördük.

Bu kapsamda söz konusu döneme ilişkin Türkiye’nin büyüme performansının pozitif ayrıştığını ifade edebiliriz. Nitekim birçok uluslararası kuruluş da Türkiye ekonomisine yönelik 2020 yılı büyüme tahminini yukarı yönlü revize etmek durumunda kaldı. Birçok ülkenin yılın üçüncü çeyreğinde de negatif büyüme eğiliminin sürdüğünü görüyoruz.

ABD’nin yüzde 2,9, Avro Bölgesinin ise yüzde 4,3 oranında küçüldüğü yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin pozitif büyüyerek olumlu görünümünü sürdüreceğini, ekonomimizde gözlenen V tipi toparlanmanın devam edeceğine inanıyoruz.

MÜSİAD sadece ekonomik hedeflerle yol alan, kendi kişisel serveti için çalışan kişilerden oluşan bir iş örgütü değildir

Şahsınızın ve MÜSİAD’ın iş adamlarımızın güçlenmesi ve sayıca artması hususunda ki iş heyecanınızı ve enerjik yapınızı medyadan izliyoruz. MÜSİAD’a yeni üye olacak iş adamlarımıza neler tavsiye edersiniz?

Bizler MÜSİAD olarak, aramıza yeni katılacak olan iş insanlarına özellikle bir şey söylüyoruz; MÜSİAD sadece ekonomik hedeflerle yol alan, kendi kişisel serveti için çalışan kişilerden oluşan bir iş örgütü değildir. Bizler, kendi işlerimizi geliştirirken bunu, ülkemiz ekonomisine katkı sağlamak, insanlarımızın refahını artırmak motivasyonlarıyla yapıyor, yalnızca para kazanmayı değil, içine doğduğumuz topraklar başta olmak üzere tüm dünyadaki kardeşlerimizin hak ettiği yaşama erişmesi için çabalıyoruz.

MÜSİAD geleneğinden gelen dostlarımızın çok iyi bildiği bu temel idealimizi daha fazla iş insanımızla paylaşmayı diliyor, günden güne büyüyen MÜSİAD Ailemizle birlikte her zaman ülkemizin yarınları için çalışacağımızı bir kere daha ifade etmek istiyorum.

Hamdolsun, tüm yönetim ve çalışan kadromuz da bizim gibi düşündüğü için bahsettiğiniz uyum ve ahenk ortaya çıktı

MÜSİAD Başkanı olarak şahsınızın tüm çalışanlarınız ile oldukça uyumlu ve koordineli çalıştığınızı yakından izliyoruz.  Bu vesile ile ekibinizi bu denli zinde tutma başarınızın ipuçlarını sizden dinleyerek, röportajımızı sonlandırmak isteriz.

Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren tüm ekip arkadaşlarımızın, dinamik, üretken bir zihniyette ve bizim büyüme, gelişme heyecanımızı paylaşarak yola devam etmelerini dilediğimizi kendileriyle paylaştık, bir araya geldiğimiz her toplantı ve organizasyonda bu dileğimizi tekrarladık. Hamdolsun, tüm yönetim ve çalışan kadromuz da bizim gibi düşündüğü için bahsettiğiniz uyum ve ahenk ortaya çıktı.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR