Sema Tüfekçiler “Bileği Bükülmez Kadınlar”
Sigorta Sektörünün “Bileği Bükülmez Kadınları” yazı dizimizin ilkini, sigortacılığa bir ömür adamış olan Sema Tüfekçiler ile başlamak istedik. Sektörün birçok şirketinde ilklere imza atmış olan Tüfekçiler, kadınların sektörde daha ön saflarda yükselmesi adına birçok yeniliği de hayata geçirme konusunda oldukça heyecanlı. Bu heyecanını kadın meslektaşları ile kurdukları KASIDER ile kurumsallaştırma ile taçlandıran Tüfekçiler’e kulak verelim…
Toplumumuzda bilek güreşi diye adlandırılan yarı spor olarak da bilinen güç savaşı sembolik bir anlam ifade etse de son yıllarda lider ruhlu kadınlarımız hayatın her alanında bunu göstermektedirler. Bir erkek ile bilek güreşi yapmaya hiç niyetiniz oldu mu peki? Niyetine girseydiniz kendinize nasıl bir rakip seçerdiniz?
Ben şahsen bilek güreşinin bir spor olarak kalmasından ve iş ve sosyal hayatlarımızda böyle bir güreşe hiç ihtiyaç duyulmaması tarafında olmayı tercih ediyorum. Zira sporun dışında bu çeşit güç göstergeleri bana göre lüzumsuz savaşlara sebebiyet vermekte. Birbirimizi yenmek ve karşımızdakine karşı üstünlüğümüzü ve gücümüzü göstermek adına sergilediğimiz bu tavır bana göre boşa giden bir enerjiden öte gidememektedir. Bana göre hayatın uzlaştıran kişilere ihtiyacı çok; Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı olarak anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak bana göre tüm savaşlardan hem daha zor ve fakat çok daha fazla verimli ve her tarafın kazandığı bir tutum ve davranış şeklidir.
Hele hele bir kadın olarak erkeklere göre göreceli fiziksel güç eksikliğimiz bizleri bu tip savaşlardan tamamıyla uzakta kalmamız için gereken çok güzel bir farklılığımız ve işte tam olarak biz bu farklılıkları ortaya koymak ve taraflarca bu farklılıkların kabulünü sağlamak, ama farklılıklarımıza rağmen eşit olduğumuzu da kadın erkek hepimize göstermek amacını taşıyan kadınlarız bizler. En son geçtiğimiz aylarda uygulanan kişilik envanter de çıkan sonuçlarıma göre;
Genel olarak ‘İz Bırakan‘, ‘Sadık‘ ve ‘Ciddi‘ karakter özelliklerinin etkisinde, sadece ‘Dominant‘ yani sadece gücü ile var olabilen (koltuk sevdalısı/ güce tapan) karakter özellikleri olmadığından, karşısındakileri anlayan, sıcak, yardımsever, sabırlı, sakin ve duygusalsındır. Oldukça sabırlı ve insan odaklı bir yapın vardır. Birilerine bir şey anlatmak, onu eğitmek veya yardım etmek seni çok mutlu eder. En önemli özelliğin ortama göre davranışlarını belirlemendir. Arkadaş çevrende veya tanıdığın ortamlarda, eğlenceli, sosyal ve rahat davranırken, yeni ortamlarda düzenli, çevresini analiz eden ve daha ciddi bir görünüm çizersin. Hedeflerini ve ideallerini mantıklı ölçülerde belirlersin. Arkadaşlık ilişkilerine önem verir, bulunduğun ortamda samimiyet, saygı ve huzur istersin. Çevrende iyi bir dinleyici ve arabulucusundur. Herkesin sevdiği bir kişisindir. Takımına motivasyon verir, yol gösterir ve bunları yaparken de prensiplerinden ödün vermezsin. Kural ve prosedürleri önemsersin. Karşındakinin önem verdiği değerleri ve yapılanları iyi analiz edersin. İş birlikteliklerinde sıcak ve içtensindir, paylaşmaktan yardım etmekten keyif alırsın. Çok rahat pozitif iletişim kurar ve ortama göre iletişim seviyeni istediğin gibi ayarlarsın. Gerektiği zaman samimi, gerektiği zaman ise ciddi olabilirsin. Karşındaki kişileri etkileyebilir, esprili tavırlarınla herkesin beğenisini kazanabilirsin. Sosyal hayatın hep hareketlidir. Seninle aynı ortamda bulunmak oldukça keyiflidir. Çevren tarafından kabul edilmek ve sevilmek senin için çok önemlidir. İlgi görmek, takdir edilmek istersin. Bir şeyler paylaştığın müddetçe ortamdan keyif alırsın. Aksiyonu sever, temkinli olmana rağmen yeni deneyimler de yaşamak istersin. Özellikle takım içinde hareket etmek, koçluk yapmak veya lider olduğuna inandığın ve güvendiğin birinden koçluk almakta seni çok mutlu eder. “ Neticesinin her bir kelimesine tamimiyle katılıyorum ve beni ben yapan bu özelliklerin kendimce belirlemiş olduğum ve bana ait olan başarılarıma ulaşmam da beni en çok destekleyen özelliklerim olduğunu da düşünmekteyim.
Sektörünüzde ve günlük hayatınızda daha başarılı işlere imza atmak için gerçek y ada ütopik ögeler taşıyan hedefleriniz var mıdır? Ulaşılması imkânsız olsa bile aklınızda bulunan birkaç hedefinizi dinlemek hayalleri olan kadınlarımıza da ilham kaynağı olacaktır…
Ütopik olduğunu asla düşünmediğim ve fakat süre ve sabır isteyen bir hayalim var benim de bu hayatta;
Kadınların iş ve özel hayatlarında erkekler ile eşit haklara sahip olduğu, kadınların katledilmediği, dayak yemediği, aşağılanmadığı, hor ve küçük görülmediği, kadın üzerinden ahlak ilkelerine gidilmediği, eğitim de eşit şartların sağlandığı, kadın & erkek beraber ve tam olunan bir dünyada tüm cinslerin birbiriyle savaşmaksızın farklılıklarıyla mutlu olabildiği bir dünyayı hayal ediyorum ve bu amaçla da elimden geldiği kadar her projeye destek olmaya çalışıyorum.
Pandemi ile savaşta yine kadınlar cephenin en ön tarafında savaşıyor. Kadınların elinin değdiği her şeyin daha başarılı ve kutsal olduğuna dair bir intiba var toplumumuzda. Bu konunun sizce sihirli bir noktası var mıdır? Kadın elinin bir kutsallığı var mıdır bu anlamda?
Kadınlarımızın genel olarak iş ve özel hayatlarında dengelenmesi gereken bazı duyguları ve algıları vardır; ciddiye alınmamak, yüksek empati ile herkesi mutlu etmeye çalışma çabaları, fırsat eşitliğine sahip olamamak, iş-özel yaşam dengesinde teraziyi hep kadının dengede tutma talebi, görev dışı hizmet beklentileri, hayatı 1 gün öncesinde prova eden tek canlı, arka plan liderliğinde kalıyor olması, özenli ve güzel ve sürekli genç kalma anlamında ağır bir toplum baskısı, hayatının öznesi olamayan bir tür, yetersizlik duygusu, yuvayı dişi kuş yapar genel kabulü ve bunun getirdiği tek başına omuzlanması gereken sorumluluklar ve cam tavan sendromu gibi bir dizi duygu, algı, gelenek değiştirilmesi gereken en önemli konu başlıklarımız olarak karşımıza çıkmaktadır. Süreç odaklılık, güvene dayalı ilişkiler kurma becerisi, estetik, dini ve sosyal değerlere önem veren, dönüştürücü ve değiştirici gücü, sakin, sabırlı, planlı, çok fonksiyonelliği, duygusal zekâsı, öğrenmeye açıklığı, çalışkanlığı, fedakârlığı mücadeleci ruhu ile kadın hak ettiği ve layık olduğu yeri bulabilmelidir artık!