Türk Sigorta Genel Müdürü Engin Arı Sorularımızı Yanıtladı
Türk Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Engin ARI konuğumuz oldu. Engin Arı ile Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nde çeyrek asırdır sigorta sektöründe faaliyet gösteren Türk Sigorta ve pandemi gölgesinde sigorta sektörü hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
Yaklaşık bir yıldan beridir farklı bölgelerde farklı sorunlar yaşanmaktadır
Pandemi konusunda ülkemizin ve dünyanın geçirdiği bu zorlu dönemi kısaca tanımlamak ve kişisel görüşünüzü dinlemek isteriz?
Kısa sürede küresel bir sorun haline gelerek Pandemi (salgın) ilan edilen Covid-19 virüsü nedeni yaklaşık bir yıldan beridir farklı bölgelerde farklı sorunlar yaşanmaktadır. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de alınan önlemler kapsamında çok sayıda sektörde faaliyetler uzun süre tamamen durmuştur.
İstikrarsızlıklar yaşanmış ve önümüzü net olarak görememekten dolayı acil ve kısa vadeli eylem planları dışında iş planlamaları, stratejik planlar ve uzun vadeli hedeflerin yapılamaması gibi zorluklarla karşı karşıya kalınmıştır. Pandemiden en çok etkilenen alanlar şüphesiz ki sağlık ve ekonomi alanları olmuştur. Bu etkiler nedeni farklı sektörlerde ortaya çıkan sorunlar her sektörde farklı risklerin ortaya çıkmasına neden olmuş ve bu riskler, kendine özgü çözümleri doğurmuş ve yeni iş yapma biçimleri de bu pandemi döneminde yaşamımıza girmiştir. Bugün yaşamakta olduğumuz olgular da zaten bunlardır.
Pandemi öncesindeki ekonomik hareketlilik seviyesine 2022 yılından önce ulaşılmasını beklemiyoruz
Yavru Vatan ifadesi ile eşit olan KKTC ülkemiz içinde oldukça önemli bir yere sahip. Birçok okurumuzun iyi bilmesine rağmen, pandemi KKTC’nin halkını ve piyasaları nasıl etkiledi? Bunun yansımalarını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Covid-19 salgını nedeniyle, 14 Mart 2020 tarihinde KKTC Bakanlar Kurulunun aldığı tedbirler kapsamında yaklaşık 3 ay boyunca çok sayıda sektörde faaliyetler tamamen durmuştu. Mayıs 2020 başından itibaren kısmen açılma ile ekonomide yeniden bir hareketlenme başlaması ile bir toparlanma beklentisi yaşandı.
Temmuz ayında sonra da Aralık ayı içinde pandemide izlenen artış nedeni ile bugün yeniden 27 Ocak 2021 tarihinde başlayıp 15 Şubat 2021 de yeniden değerlendirilmek üzere, KKTC Bakanlar Kurulu kararı ile tamamen kapanmış ve ekonomik faaliyetlerimizi durdurmuş bulunmaktayız.
Özellikle ülkedeki sektörlerin birçoğuna talep yaratan ve ülkenin negatif olan dış ticaret açığını kapatan lokomotifler olan turizm ve üniversite sektörlerinin faaliyetleri 14 Mart 2020 tarihînden itibaren tamamen durmuş durumdadır. Bunlarla birlikte, diğer önemli sektör olan inşaat sektörünün de faaliyetleri durmuştur.
40 bin kişiye istihdam sağlayan küçük işletmelerimizin büyük bir kısmının da faaliyetleri durdurulmuştur. Dolayısıyla yerel halkın da kişisel tüketim tercihlerinde değişiklik olacağını, emlak, araç, telefon vs. gibi alanlardaki taleplerinde de bir kaç yıl önemli düşüş olacağını, zaten az olan devlet yatırımlarının da 2022 yılı sonuna kadar çok düşük seviyelerde kalacağı beklenmektedir. Pandemi öncesindeki ekonomik hareketlilik seviyesine 2022 yılından önce ulaşılmasını beklemiyoruz. Özellikle Türkiye’den gelecek öğrenci sayısında önümüzdeki birkaç yıl düşüş olacağı öngörülüyor.
KKTC de her alanda olduğu gibi sigorta sektörü de bizlerin oldukça ilgisini çekiyor. Bu anlamda KKTC Sigorta sektörünün genel durumunu özetler misiniz? Kaç şirket halen aktif, genel karlılık ve hasar prim oranlarını nasıl buluyorsunuz?
Bugün itibarı ile sigorta sektöründe 3 Hayat ve 31 Hayat Dışı olmak üzere 34 şirket ve 1 Reasürans şirketi faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerimizin sermaye yapılarına bakıldığında 9 şirketin Türkiye de faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin şubeleri, 26 şirketin ise yerel sermaye ile kurulmuş şirketler olduğu görülmektedir.
2019 yılı, istatistiklerine göre, üretim ve ödenen hasar rakamları ise şöyledir: Prim üretimi Hayat Dışı sigortalarda 450.000.000 TL Hayat Branşında ise 55.000.000 TL civarındadır. Ödenen hasarların ise Hayat Dışı sigortalarda, 210.000.000 TL dir.
2021 yılının 2020 yılına göre daha verimli bir yıl olarak geçeceğini düşünüyoruz
Şirketiniz 2020’yi nasıl geçirdi? 2021’2 dair hedefleriniz nelerdir?
Pandeminin başlaması ile birlikte şirketimiz 2020 yılındaki hedeflerini üç ayrı senaryo çerçevesinde kısa 3 aylık dönemlere halinde revize ederek tamamladı. Bu senaryolara göre 2020 yılı sonunda, 2019 performansımızı korumak temel prensibi üzerine kurulmuştu. Bu bağlamda, 2020 yılında pandeminin yarattığı olumsuzluklara rağmen 2019 yılı performansımızı koruduğumuzu söylemek doğru olacaktır.
2021 yılın henüz ilk aylarından itibaren ülkemizde artış gösteren pandemi nedeni ile önümüzü net görmek mümkün olmasa da 2021 yılında da 3 kısa süreli ve bu süreler sonunda revize edilecek senaryolara ve hedeflere göre çalışmaya başlamış bulunmaktayız. Ancak 2020 yılından farklı olarak, pandemiye karşı aşı uygulamalarının başlaması bizi yılın ikinci yarısından itibaren ekonomide bir hareketlilik yaşaması konusunda umutlandırıyor. Bu bağlamda, 2021 yılının 2020 yılına göre daha verimli bir yıl olarak geçeceğini düşünüyoruz.
Pandemi döneminde şirketinizin aldığı tedbirler neler oldu? Sigorta acenteleri ve müşterilerinize yönelik ne gibi tedbir ve koruma tedbirleri hayata geçirdiniz?
Tüm dünya ile birlikte Türkiye’yi ve KKTC’ni de tehdit eden Koranavirüs salgını (Covid-19) ekonomideki pek çok sektör gibi sigorta sektörünü de olumsuz etkilemiştir. Salgının, küresel sigorta endüstrisinde de ciddi bir tahribat yapmıştır. Sigortacılık sosyal etkileşime yüksek bağı olan bir hizmet sektörüdür. Sosyal etkileşim azalmasından en fazla etkilenen sektörlerden biri de haliyle sigortacılıktır.
Pandeminin sigortacılık sektörüne etkileri
Pandeminin sigortacılık sektörüne etkilerini özetleyecek olursak, bunlar;
- Finansal gelirlerde azalma; daralan sektörlerin sigorta taleplerinde azalma olması.
- Kaskoya ve zorunlu trafik sigortalarında talebin azalması.
- Araç, konut, işyeri sigortalarında azalma.
- Nakliyat ve emtia sigorta primlerinin düşmesi.
- Sağlık branşın da maliyetlerin yükselmesi.
- İnşaat, montaj, mühendislik, seyahat – sağlık sigortalarında zararlar ve tahsilat sorunlarının artması olarak sıralayabiliriz.
E-dönüşüm ile uzaktan satış önem kazanmıştır
Öte yandan pandemi ile birlikte acentelerin e-dönüşüm ile uzaktan satış yapabilir noktaya getirilmeleri ve dijital sigortacılık daha da önem kazanmıştır.
Pandemi ile birlikte grubumuz bazındaki şirketler olarak daha önceden hazırladığımız acil eylem planlarımız çerçevesinde gerekli aksiyonları alarak Türk Sigorta müşterilerine kapandığımız ilk saatlerden itibaren aksamadan kesintisiz hizmet sunmaya devam ettik.
Bu aksiyonlar neticesinde grubumuzu (Türk Bankası Grubu) dijitalleşme vizyonu çerçevesinde geçtiğimiz yeni yazlım desteğinde personelimizin evlerinden uzaktan erişimle hizmet vermesi sağlandı; acentelerimizin uzaktan erişimle personelimizin desteğinde kesintisiz hizmetlerini sürdürmeleri sağlandı; müşterilerimizle uzaktan da olsa diyalog artırıldı, acil hasar konularımızı 7/24 yönlendirip destek verecek olan bir organizasyon yapıldı; sigortalılarımızın bu dönemde mali sıkıntıları olacağı düşünülerek onları sigorta prim ödemelerinde rahatlatacak esnek ödeme planları sunuldu.
KKTC sigorta sektörünün ülkemizde ki sigorta sektörüne benzer ve ayrışan en temel yönleri nelerdir? Oldukça merak konusu olan ve net bilgi edinmekte zorlandığımız bir cevap olması sebebiyle bu soruyu okurlarımız oldukça dikkatli okuyacaklardır…
Kıbrıs’ta sigorta faaliyeti 1950 yıllarının başlarında başlamaktadır
Kıbrıs’ta sigorta faaliyeti 1950 yıllarının başlarında başlamaktadır. İngiliz kolonisi olan Kıbrıs adasının Türk Toplumunda sigortacılık, Türkiye Cumhuriyeti’nde faaliyette bulunan sigorta şirketlerinin acenteleri şeklinde faaliyet gösteren acentelerle başlamış ve yıllarca bu şekilde devam etmiştir.
Grubumuzun ana şirketi Türk Bankası’nın o dönemde kurduğu Güven Sigorta acentesi olan acenteliği bugün şirketimiz Türk Sigorta’nın nüvesini oluşturmuştur. 1995 yılında KKTC’de yerel sigorta şirketlerinin kurulabilmesine imkân veren yasanın geçmesi ile acentelik faaliyeti göstermekte olan bu şirkeler sigorta şirketlerine dönüşür ve kendi acente ağlarını kurarlar.
2010 yılında ise çağdaş normlarda bir sigortacılık yasası yapılmasına duyulan ihtiyaca binaen 60/2010 sayılı Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası geçirilerek yürürlüğe girmiştir. Bu yasa hazırlanırken, büyük ölçüde Türkiye Sigortacılık Kanun’undan ve Türkiye’de bu konunun uzmanlarından yararlanılmıştır.
Bu bağlamda sigorta sektörünün Türkiye’deki sigorta sektörüne kıyasla mevzuat anlamında çok büyük ölçüde benzeşmekte olduğunu söylemek doğru olur. 60/2010 saylı yasaya göre sigortacılık sektörümüzün denetim ve gözetimi ise KKTC Maliye Bakanlığı bünyesindeki Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi’nin sorumluluğuna verilmiştir.
KKTC son seçimleri ışığında, genel ekonomik gidişatı ve bunun sigorta sektörüne yansımalarını nasıl okumamız gerekir?
KKTC ekonomisi bir ada ekonomisinin özelliklerini taşımaktadır. Doğal kaynaklarının kısıtlı olması, ulaştırma ve enerji problemleri, bir ada ekonomisi olmasından kaynaklanan en tipik sorunlardır. Bunlardan da önemli bir diğer sorun ise Türkiye haricinde diğer ülkelerce diplomatik olarak tanınmamasından kaynaklanmaktadır.
Türkiye ile kurulan sıkı ekonomik ve siyasi ilişkiler, para birimi olarak TL’nin kullanılması, KKTC ekonomisinin, gerek yapısal olarak, gerekse konjonktür dalgalanmaları itibariyle Türkiye ekonomisinden etkilenmesine yol açmaktadır. Bu çerçevede KKTC hükumetleri, Türkiye ile yaptığı ekonomik işbirliği protokolleri ile yaratılan kaynağı kullanarak bir yandan yapısal sorunlarını çözmeye çalışırken öte yandan da darboğazlarını aşmaya çalışmaktadır.
Son seçimlerin genel seçimler değil, cumhurbaşkanlığı seçimleri olması nedeni ile genel ekonomik gidişat üzerinde doğrudan bir etkisi olduğunu söylemek doğru olmaz. Ancak başbakanın cumhurbaşkanı seçilmesi ile yeni bir hükümet kurulmuş ve bu hükümetin de önceki hükümet gibi dikkatini salgın ile salgın ekonomisi üzerine yoğunlaştırmak durumunda kaldığını söyleyebiliriz.
Bugünlerde hükümet, Türkiye ile yapılması beklenen ekonomik işbirliği protokolü ile yaratılacak kaynakları kullanarak yapısal sorunlarını çözme, salgınla daha etkin mücadele etme ve dar boğazlarını aşma gayreti içinde olacaktır. Bu protokolün takviminin doğru takip edilip sıkı bir şekilde gereklerinin yerine getirilmesi ile ekonominin canlanması beklenmektedir. Ekonominin canlanması ile talep yaratan sektörlerinde harekete geçeceğini ve sigorta sektörünün de bu anlamda olumlu etkileneceğini düşünüyorum.
Türk Sigorta Hakkında
1996: Saray Sigorta Ltd. Kıbrıs Türk halkına yıllardır nitelikli ve güvenilir bankacılık hizmetleri veren Türk Bankası, sigorta alanında da müşterilerin artan taleplerini daha rahat karşılayabilmek, daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla önemli bir adım attı. Türk Bankası’nın sigorta kolu şirketleşerek Saray Sigorta Ltd. adı altında ayrı bir kurum olarak 1996 yılında faaliyete başladı. 2002 yılında Saray Sigorta ismini Türk Sigorta Ltd olarak değiştirdi.
Engin Arı Kimdir?
Engin Arı, K.K.T.C. Sigorta ve Bankacılık sektöründe uzun yıllar yöneticilik yaptı.
K.K.T.C. Finans sektöründe sırası ile aşağıdaki görevlerde bulundu.
- Akdeniz Garanti Bankası Ltd., Yönetim Kurulu Üyesi, (2004 – 2007).
- Kıbrıs Sigorta Ltd., Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye, (2004 – 2009).
- K.K.T.C. Kalkınma Bankası Ltd., Yönetim Kurulu Üyesi, (2005 – 2007).
- Universal Sigorta Ltd., Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür, (2009 – 2013).
- Universal Bank Ltd., Yönetim Kurulu Üyesi, (2012 – 2013).
- Türk Bankası Ltd. Yönetim Kurulu Üyesi, (2016-2017)
Halen Türk Sigorta Ltd. Genel Müdürü ve yönemtim kurulru üyesi olarak görevini sürdürmektedir. Aynı zamanda, Doğu Akdeniz Üniversitesinde yarı zamanlı olarak sigortacılık ve risk yönetimi konusunda dersler vermektedir. International Journal of Hospitality Management isimli bilimsel yayın organı için hakemlik yapmaktadır.
- Ayrıca, Asgari Ücret Tespit Komisyonu Üyeliği (1996 – 2000),
- Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIBTEK) Yönetim Kurulu Üyeliği (2005 – 2006) ve Annan Planı Finans Komitesi Üyeliği (2002-2003),
- KTC Cumhurbaşkalığı nezdinde kurulan ve müzakere Hayetine destek veren ekonomi çalışma grubu üyeliği (2015-2020) görevlerinde bulundu.
1962 yılında Lefkoşa’da doğan Engin ARI, 1984 yılında inşaat mühendisiliğinden mezun oldu. 1999 yılında Ekonomi dalında yüksek lisans, 2020 yılında ise doktora derecesini almıştır.
ABD’de “Özel Sektörde Girişimcilik” eğitimi, Maastrich’te Avrupa Kamu İdaresi Enstitüsünde “Avrupa Birliği Kurumları ve Hukuksal Yapısı” konusunda semineri tamamladı. Minnesota Üniversitesi ile Kaliforniya Devlet Üniversitesinde “Ekonomik Kalkınmada Özel Sektörün Rolü” konusunda eğitim aldı. U.S.A.- RAA’ de Reasürans ve Risk Yönetimi konularında çeşitli seminer ve kursları tamamladı.
Yurt içi ve yurt dışında birçok mesleki konferans ve kongrelere katıldı, bir kısmında konuşmacı ve panel yöneticisi olarak görev aldı.
Ayrıca:
- Kuzey Kıbrıs Genç İşadamları Derneği (GİAD)’ın başkanlığı (1993-2000), (Halen Onursal Başkanı),
- Kıbrıs Türk Ticaret Odası Meclis üyeliği (2002-2004),
- Türkiye Genç İşadamları Dernekleri Konfedersayonu (TÜGİK) kurucu yürütme kurulu üyeliği (1994–2000),
- Lefkoşa Sarayönü Rotary Kulübü’nde (2006-2007) Dönem Başkanlığı ve görevlerinde de bulundu.
Akdeniz Gazeteciler Derneği tarafından iki kez KKTC – TC iş kesimleri arasındaki ilişkilerin pekiştirilmesinde yaptığı katkılar nedeni ile (1998, 2001) Türkiye’de Yılın İşadamı ödülüne de layık görüldü.
Güncel ekonomik, sosyal ve siyasal konularda yayınlanmış birçok araştırma yazsı yanında uluslararsı hakemli bilimsel dergilerde yaynlanmış bilimsel makleleri ile inglizce dilinde yayınlanmış “Bütçe Açığı Problemi ve KKTC Ekonomisine Etkisi” isimli bir de kitabı vardır. Evli ve iki çocuk babasıdır.