Mersin’de yerli buğday üretimi teşvik ediliyor

Mersin Megakent Belediyesi Tarımsal ve Baytar Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen, ‘Mahallî buğday çeşitlerinin yerinde korunması ve pazarlanması projesi’ kapsamında, Silifkeli 13 üreticiye en az 5’er dekarlık alanda yöreye has sarı buğday ekmeleri karşılığında dekar başına 25 kg tohum, gübre ve ilaç dayanağı sunuldu. Bu biçimde toplam 65 dekarlık alanda sarı buğday ekilmesi teşvik edildi.

19 ton rekolte bekleniyor
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Bahri Dağdaş Beynelmilel Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile beraber yürütülen çalışma kapsamında, Silifkeli üreticilerin bu hasat sezonunda takribî 19 ton sarı buğday hasat edeceği hipotez ediliyor. Hasat edilen buğday öncelikle arz edenlere satılacak, kalanı ise Mersin Megakent Belediyesince alınacak. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin tanımladığı buğday maliyetinin 2 katı maliyeti garanti eden Mersin Megakent Belediyesi, buğdayın kgını 3.5 TL’den çiftçiden alacak. Böylece her bir üretici vasati 5 bin 240 lira kazanç elde edecek. Balandız Semti’ndeki 13 çiftçinin toplam kazancı ise 68 bin 250 TL’yi bulacak.

Çiftçilerin tohum ve gübre yardımları ödendi
Projeye katılan çiftçilerin tohum ve gübre yardımları ölçüyü olan hane başına 800’er TL, Mersin Megakent Belediyesi ve Bahri Dağdaş Beynelmilel Tarımsal Araştırma Enstitüsü yetkililerinin katılımıyla ödendi. Ardından çiftçiler ve uzmanlar, sarı buğday dikili arazilerde analiz yaparak, başakların niteliğini ve bereketliliğini araştırdı.

“Anadolu gen bankası gibi”
Mersin Megakent Belediye Başkanı Vahap Seçer, yerli tohumların ehemmiyetine vurgu yaparak, “Kadim Anadolu toprakları bir anlamda gen bankası gibi bir hinterlant. Tarihte bir hayli uygarlığın yaşadığı bu topraklar, çok ehemmiyetli tarım mahsullerinin de anavatanı reelinde. ‘Bereketli hilal’ dediğimiz o hinterlanda, çok ehemmiyetli zirai imalin yapıldığını tarihte görebiliriz” dedi.

“Her şey para değil. İnsan sıhhati da ehemmiyetli”
Tohum ıslahı çalışmaları ve genetiğiyle oynanmış tohumlar sebebiyle tarımda yararlılığın çoğaldığını, mahsullerin görüntüsünün, raf ömrünün daha tohum evresindeyken tanımlanabildiğini ifade eden Seçer, böylece çiftçilerin daha çok hasılat elde ettiğini vurguladı. Seçer, “Ama diğer taraftan da her şey ekonomik bedel değil, her şey para değil. İnsan sıhhati, etraf sıhhati, insanların damak zevki de ehemmiyetli” diye konuştu.
Seçer, diğer cinslerin, sarı buğdayın verdiği lezzeti vermediğini de söyledi.

“Ekmek fabrikasında değerlendireceğiz”
Proje kapsamında dağıtılan sarı buğday tohumlarının ekim ve kasım aylarında ekildiğini, kısa vakit sonra hasat edileceğini dile getiren Seçer, şöyle devam etti:

“Tahminen 20 ton etrafı buğday elde edilebilir. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin ekmeklik buğdaya söylediği taban maliyetinin 2 katı maliyetle bunu alacağız. Her sene değişik bir ata tohumuna desteklediyeceğiz. Girdi maliyetlerini karşılayacağız. Ata tohumlarından, yerli tohumdan elde edilecek buğdaydan natürel ki un yapacağız. Bu unlar da bizim ekmek fabrikamızda ekmek olarak yurttaşlarımıza sunulacak.”

“Ekmekte de bulgurda da kullanılabilecek bir çeşit”
Bahri Dağdaş Beynelmilel Tarımsal Araştırma Enstitüsü yetkilisi, yüksek ziraat mühendisi Murat Küçükçongar da 2009-2014 seneleri arasında tüm Türkiye’de mahallî buğdayların tespitini yaptıklarını belirterek, Mersin Megakent Belediyesi’nin de eş bir çalışma içinde olması sebebiyle ortak proje yaptıklarını ifade etti.
Silifke Balandız’da en çok ekilen mahallî buğdayın sarı buğday olması sebebiyle bu cinsi seçtiklerini kaydolan Küçükçongar, “Çalışmamız 2 sene sürecek. Bir ay sonra hasat yapılacak. Önümüzdeki sezon tekerrür ekim yapılacak. 13 çiftçiyle bu projeyi yürütüyoruz. Her çiftçi için 5 dekar alan destekleniyor. Mahallî buğdaylar aynı adda da olsa, bulunduğu yere göre değişiklik göstermektedir. Bunların genetik özellikleri de çıkarıldı. Ekmekte de bulgurda da kullanılabilecek bir buğday çeşidimiz” ifadelerini kullandı.

“Sarı buğday atalarımızdan, dedelerimizden kalma”
Balandız Semti Muhtarı Kerim Çelik de, “Sarı buğday, bizim atalarımız tarafından ekilen bir buğday. Biz atamızdan, dedemizden bu buğdayı ekiyoruz. Semtimiz hane olarak şu anda 50 hane. Bunların takribî 30’u buğday ekiyor. Ama bunun faydayı senenin yağışına göre gün kazanç dönümde 250 kilo verir, 200 verir, 150 verir. Kuraklık sebebiyle tarladan kaldırmadığımız zaman da oldu. Bu yıl hasadımız iyi olacak allahın izniyle. Megakent Belediyemiz ile Tarım ve Orman Bakanlığı destekliyor. Biz de onun üzerine kontratlarımızı yaptık. Allahın İzniyle iyi olacak” biçiminde konuştu.