Dolar 34,5730
Euro 36,3193
Altın 2.920,20
BİST 9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11°C
Az Bulutlu
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Sal 11°C
Çar 13°C
Per 14°C
Cum 15°C

Yılda 3.4 Trilyon Dolar!

Yılda 3.4 Trilyon Dolar!
21 Aralık 2020 19:47

Koronavirüs Nedeniyle Dünya Yılda 3.4 Trilyon Dolar Kaybediyor

Sağlık ekonomisi uzmanı ve MEF Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Onur Başer, Covid-19 salgınının dünya ekonomisinde yılda 3.4 trilyon dolarlık kayba neden olduğunu söyledi.

Covid-19 dünya ekonomisinde derin izler bırakmayı sürdürüyor. Sağlık ekonomisi uzmanı ve MEF Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Onur Başer, “Dünya bu salgın nedeniyle yılda 3.4 trilyon dolar kaybediyor. Üretim kapasitesine göre tüm dünyanın 2024’ün sonuna kadar aşılanabileceği tahmin ediliyor. Aşının önümüzdeki sene özelikle büyük ekonomilere yaygınlaşması ile kayıpların 1.2 trilyon dolara düşeceği tahmin ediliyor” dedi.

Başer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer aşı eşit şekilde dağıtılır ve az gelişmiş ülkelere de ulaşması sağlanırsa, bu kayıpların dünya genelinde 153 milyar dolara kadar düşeceği tahmin ediliyor. Nüfuslarının üzerinde aşı satın alan gelişmiş ülkeler, ekonomilerini canlandırmak ve ekonomik kayıplarını azaltmak için diğer ülkelere de yardım edecektir.” 

Moderna ile ön anlaşma yapılsın

Aşılama başlamasına rağmen Şubat ortalarında ABD’deki ölüm sayılarının 600 bini geçeceği öngörüldüğünü belirten Başer, ABD’de en kötüsüne hazırlık yapıldığını söyledi. Aşı üretimlerinde tüm aşamaların ardından olumlu sonuç alma oranının sadece yüzde 30 olduğuna işaret eden Başer, “Bizde umutlar faz 3’ü henüz tamamlanmamış, etkili olduğu sadece Çin Hükümeti  tarafından kontrol edilen Global Gazetesi’nde yayınlanmış bir aşıya bağlı.

Sonraki planımız Faz 1’i henüz tamamlanmış Nisan’da üretilmesi planlanan yerli aşıda ve bu aşının da olumlu sonuçlar vereceğini umuyoruz. Bir an önce Moderna ile Nisan sonrası da olsa bir ön anlaşma imzalamamız gerektiğine inanıyorum. Bizim aşımız çalışsa bile hastalığın daha hızlı kontrol altına alınması için ekstra stokların olması daha iyi olmaz mı? ABD, Kanada, Avrupa Birliği nüfuslarından daha fazla doz aşı ısmarladı” dedi.

Çin imajını geri kazanmak istiyor

Başer, Çin’in 2020’de kaybettiği imajını geri kazanmak istediğini ve aşıyı bularak Batı ülkelerinin aşılarına hemen ulaşamayacak ülkelere dağıtmayı planladığını vurgulayarak, “Bu sayede Çin, 2021’de büyük bir diplomatik imaj toparlanması yaratmayı umut ediyor. Çin, aşı için Endonezya, Meksika, Pakistan, Türkiye gibi ülkelerle anlaşma sağladı. Kamboçya ve Malezya gibi ülkelere de aşıları göndereceklerini açıkladılar” diye konuştu.

Aşılar mutasyona karşı etkili mi?

İngiltere’de tespit edilen mutasyonun aşıların etkisiz olacağı anlamına gelmediğini vurgulayan Başer, “Herhangi bir virüsün mutasyonla bağışıklık sistemini atlatması en hızlı değişen virüslerde bile 5-7 yıl alır, o zamana kadar da yeni aşılar çıkacaktır. Pfizer ve Moderna’nın aşıları da değişen virüse karşı kolay bir şekilde uyum sağlayarak değiştirilebilir. Görünen o ki dünya grip aşısı gibi yıllık Covid-19 aşılarına doğru gidiyor. Aşılamayı artırıp testleri maksimize edersek, virüs kontrol altına alınacaktır. Ülkeler arası ulaşımın engellenmesi su aşamada çok doğru ve yerinde bir karar. Geçen yıl bunu geç yapmanın faturasını tüm dünya hala ödüyor” dedi.

AB, ABD’den daha ucuza anlaştı

Bu tip mutasyon değişmelerine yeni tip aşıların uyum oranı dana yüksek olduğu için Türkiye’nin mRNA aşıları için de sipariş vermesini öneren Başer,  sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Birliği bu hafta içinde Pfizer-Biontech aşılarını kullanmaya başlayacak. AB, ABD’ye göre daha uygun bir fiyata anlaştı. Pfizer-Biontech aşısının 200 milyon doz siparişini yaklaşık doz başına 5 dolar daha ucuza alarak,  ABD’den 1milyar dolar daha az fiyat ödeyecekler. Moderna da AB ile 18 dolara anlaştı, firma diğer ülkeler için 25 ile 37 dolar arasında fiyat belirleyeceğini açıkladı. ABD, Moderna’ya üretim aşamasında yaklaşık 2.5 milyar dolar yardımda bulunduğu için dozunu 15.5 dolardan satın alacak.”

Tek doz aşının pandemiyi kısaltması mümkün

Pfizer-Biontech aşısının İngiltere’de ve ABD’de uygulanmasının geri dönüşlerinin çok olumlu olduğunu ifade eden Başer, “ABD’de ilk başta yüzde 55 oranındaki aşı karşıtlarının düzeyi yüzde 25’lere düştü” diye konuştu. Tek doz aşının pek çok hayatı kurtarabileceğini dile getiren Başer, “Özellikle 65 yaş altı, ekonominin yürümesi için gerekli görülen işlerde çalışan kişilere eğer tek doz da etkili ise bu aşı uygulanmasını iki kat artırabilir, ikinci doz için soğuk  dolap kullanımını da azaltabilir. Türkiye aşı çalışmalarına bu grubu şimdiden ekleyebilir ve Nisan ayında birkaç sonucu aynı anda görebiliriz. Eğer önümüzdeki yıl sonuçlar iki doz aşının tek doza inmesini sağlar veya ikinci dozun 3 hafta değil de kızamık aşısı gibi yıllar sonra verilmesi gerekirse pandemi süresi çok daha kısalabilir” dedi.  

Prof. Dr. Onur Başer kimdir?

1994 yılında ODTÜ Ekonomi Bölümü’nden mezun olan ve aynı üniversitede İktisat Yüksek Lisansı’nı tamamlayan Onur Başer, daha sonra ABD Michigan Üniversitesi’nde Ekonometri ve İstatistik Master’ı yaptı. Doktorasını ekonometrinin sağlık verileri hakkında hazırlayan Başer, sağlık ekonomisi alanında uzmanlaştı.

Harvard Üniversitesi’nde kamu sağlığı programıyla akciğer kanserinin devlete yıllık maliyetlerinin hesaplanmasıyla ilgili ekonometri modelleri geliştirdi. IBM’ın sağlık araştırmaları bölümünde 5 yıl boyunca baş ekonomist olarak görev yapan Başer, bugün ABD’de sağlık sisteminde kullanılan Hastane Kalite Endeksi’ni hazırlayanlar arasında yer aldı. 2007 yılında ABD’de ilaç firmalarına danışmanlık veren StatinMed’i kuran Başer, ilaç maliyet hesapları, değere bağlı fiyatlandırma gibi konularda sektörel araştırmalar yürüttü. İki yıl önce StatinMed’i ABD’li bir yatırım fonuna satan Başer, New York’ta Michigan ve Columbia Üniversitelerinde misafir profesör olarak araştırma ve projelerine devam ediyor. Aynı zamanda MEF Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı olan Başer, New York merkezli Columbia Data Analytics’in Analitik Bölüm Başkanlığı’nı yapıyor.